Nedim Saban
Bugün tiyatrocu olmak istemiyorum. Fazlasıyla oyun oynayan var! Bırakın onlar oynasın.
Bugün yazar olmak istemiyorum. Sözcüklerin anlamı kalmadı, bırakın cümleleri onlar kursun.
Bugün çocuk olmak istemiyorum. Bir TMK mağduru çocuk daha, Hebun da sabahın karanlığında apar topar gözaltına alınmış.. Bırakın çocukları onlar kelepçelesin.
Sigara yakmanın cezası 75, tribünde meşale yakmanın cezası 1750, 37 insan yakmanın cezası yok demiş Beşiktaş Çarşı grubu. Bugün insan olmak istemiyorum..
“Sizin Hiç Babanız Öldü mü?” demiş Cemal Süreyya. Bugün baba olmak istemiyorum.
Bugün haftanın hiç başlamadığı Pazartesi, anaların çocuklarına kavuşamadığı Cumartesi olmak istemiyorum.
Bugün sosyal demokrat olmak istemiyorum. Bırakın 1983 Sivas katliamının basiretsizliği onların üzerine kalsın.
Bugün hükümet olmak istemiyorum. Bırakın zamanaşımına onlar “hayırlı uğurlu olsun” desin.
Bugün katil olmak istemiyorum. Bırakın onlar ellerini kollarını sallayarak dolaşsın..
Bugün gardiyan olmak istemiyorum. Bırakın, Pozantı’daki çocuklar onların yüzüne tükürsün. Bırakın düzeni onlar tecavüz ederek korusun!
Bugün adaletin terazisi olmak istemiyorum. Bırakın insanlığa onlar kendi diyetlerini ödetsin. Bırakın iki kez beraat eden Pınar Selek’e onlar müebbet istesin.
Bugün gazeteci olmak istemiyorum. Bırakın onlar, en çok tutuklu gazetecileri olan ülkenin rekorunu elde tutsunlar.
Bugün Avrupalı olmak istemiyorum. Bırakın her üç Avrupalıdan birinin ırkçı olduğunu onlar itiraf etsinler.
Bugün özgür olmak istemiyorum. Bırakın onlar hapishaneleri dolu memleketin sokakta “özgürce” dolaşan vatandaşları olsunlar.
Bugün işçi olmak istemiyorum. Bırakın çadırlarda köle gibi öldürülen işçilerin mezarlarını onlar kazsınlar, dualarını (!) onlar alsınlar.
Güneydoğu’da araştırmalar yapan duyarlı antropolog Müge Tuzcuoğlu “Ben Bir Taşım” adlı bir kitap yazmış. O şimdi hapis. Tutuklandığı gün , “Ben de Artık Bir Taşım” demiş.
Ben de bir taş mı olsam acaba? Yüreğimin taşlanmasındansa, uçurtmalardan daha özgür bir taş olarak dünyaya bir daha düşsem mi?
Bir alev olup, hiç acımayan yürekleri yaksam mı?
Bir çiçek olup, hiç açamadan ölsem mi? Ana rahminde gebertilen bir umut mu olsam yoksa?
Bir kucak olsam, kayıp insanlara açılan! Bir yelken olsam, tanımadığım sularda boğulan…
Bir bulut olup, hiç yağmur yağdırmadan çekip gitsem mi? 1 güneş olup, insanlara sıcaklık versem mi? Yoksa 1 ay olup, insanlığın bu berbat haline gülsem mi?
Bir kusmuk olup, helaları mı tıkamalıyım? Bir hela olup, boklukları mı temizlemeliyim?
Tamam buldum!
Bir köpek olmak istiyorum ben.
Yok, yok, 11 yıldır beni karşılıksız seven köpeğim gibi bir köpek değil…
Yarışma programlarında birinci seçilen, insanların kıskandığı bir köpek olmalıyım. İnsanüstü bir köpek!
Gündeme bir köpek olarak oturursam, belki insanlara layık görülen, “köpek gibi öldü”, “köpeği bağlasan durmaz”, “köpek muamelesi yapmayın” gibi jargonları değiştirir, insanlıktan nasibini alamayanlara derdimi anlatırım.
Dünyanın havladıktan sonra ilk ısıran köpeği mi olsam? Yoksa köpekleri bile ısıran bir insan yavrusu mu?
Köpek olacaksam, şöyle medyatik bir köpek olmak isterdim. Sizlere de menajerlik teklif ediyorum. Ey sizi gidi aç gözlü insanlar sizi! Köpeğin yüzdesinde de mi gözünüz var? Aramızda mutlaka hallederiz.