(PEN Türkiye Merkezi başkanı Tarık Günersel’in ile ifade özgürlüğü ihlallerini gündeme taşıdığı açıklamayı aşağıda paylaşıyoruz.)
Dünya Yazarlar Birliği PEN 90 yıldır edebiyatın bütün dillerde özgürce gelişmesi ve ifade özgürlüğü için çalışıyor.
Basın özgürlüğü bakımından Türkiye 178 ülke arasında 148. sıraya düştü. Eleştirel düşünen yazarlar, gazeteciler, çevirmenler üstünde artan baskı dünya çapında tepkiye yol açıyor.
Evrim teorisine düşmanlık güçleniyor. “Toplum değerlerine aykırı” gibi faşistçe gerekçelerle sanat eserleri kaldırılabiliyor. “Dinî değerler” öne sürülerek soruşturma açılabiliyor. Oysa “dinî değerler” elbette eleştirilebilir.
PEN Türkiye Merkezi’nin altı üyesi farklı gerekçelerle tutuklu: Mustafa Balbay, Muharrem Erbey, Nedim Şener, Ahmet Şık, Halim Yazıcı, Ragıp Zarakolu.
Onur Üyemiz Dr. İsmail Beşikçi bir makalesinden ötürü 1 yıl 3 aya mahkûm edildi.
Şiddete daima karşı çıkan Beşikçi Kürtlerin hakları ilgili görüşlerini yazmıştı. Nobel Ödül Töreni’ndeki Türkçe konuşması ile milyarlarca insanın ilk kez Türkçe duymasını sağlayan üyemiz Orhan Pamuk mahkûm edildi -“Türklüğe hakaret” suçlamasıyla.
PEN Onur Üyesi Hrant Dink’in katli ve sonrasındaki rezaletler zinciri ortada.
Maraş Kıyımı kitabı ile önemli bir katkı yapan Aziz Tunç tutuklandı.
Türkiye’de onyıllardır beyinsizleştirme operasyonları yapılıyor, yapılmakta.
Sayısız aydın, bilim insanı tutuklu ya da tehdit altında.
Eleştirel siyasetçiler hapiste ya da hapse yaklaşıyor.
Dünya demokrat kamuoyu Türkiye’yi böyle görüyor. PEN bütün dünyada demokratikleşmeyi edebiyatın özgürce gelişmesi bakımından hayati sayar. Birey terörü ya da örgüt terörü devlet terörü için mazeret olamaz.
Laik ve demokratik bir Türkiye ifade özgürlüğü için gerekli. Oysa her iki boyutta da gelişme değil, gerileme var. Çözüm laik ve demokratik bir ülkede yaşamak isteyenlerin güç birliği ile mümkün. Türkiye’nin laiklik yanlısı demokratları yalnız değil.
Tarık Günersel
PEN Uluslararası Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Merkezi Başkanı