Sivas Devlet Tiyatrosu’nun “Ortak Ağı” oyunu, Türkiye’nin gündeminden düşmeyen yıllardır kayıp çocuklarını arayan binlerce annelerin dramını konu alıyor.
Tiyatro sahnesinde bu kez, kurmaca metinlerin repliklerinin yerine, meydan ve sokakların kimliksiz kaldırımlarına suret kazandıran, on binlerce kadının acısının çığlığı yankılanıyor.
Kadınların gözlerinden düşürdükleri hüzün çığlarıyla birlikte, meydan ve sokakları nefessiz bırakan, “Ya beni de alın ya da oğlumu verin!” haykırışı Hasan Öztürk’ün “Ortak Ağıt” isimli eseriyle Sivas Devlet Tiyatrosu tarafından tiyatro sahnesine taşındı.
Türkiye’nin gündeminden düşmeyen yıllardır kayıp çocuklarını arayan binlerce annelerin dramını mitolojik bir dille konu alan oyunu, Sivas Devlet Tiyatrosu ilk defa 12 Ocakta seyirciyle buluşturdu. Sahnelediği oyunların konuları ile Anadolu’da toplumsal gerçekçi tiyatronun örneği olan Sivas Devlet Tiyatrosu, 6 Ekimde perde dediği “Batakhane Güzeli” isimli oyunun ardından şimdi de “Ortak Ağıt” isimli oyununda sahneleyerek bu tiyatro sezonunda ikinci kez sahnesinde toplumsal sorunu yansıtmış oldu.
Sessiz ama güçlü bir çığlık
“Korkmuyorum yapacakları işkenceden. Anayım ben… Anlıyor musun anayım. Ben gidiyorum. Sağ ise oğlumu görmeye, öldüyse cesedini almaya…” repliği ile sahne ışığını, meydan ve sokaklardaki on binlerce kadının acısının çığlığa çevirmeye çalışan oyun hakkında, yönetmen Bengisu Gürbüzer Doğru şunları söylüyordu:
“Sevginin tanımı yapılırken de bir sürü şey söylenir, ancak bir annenin yavrusuna duyduğu sevginin tanımlaması yoktur. O bağı anlamak imkansızdır ve o bağ zorla koparılmaya çalışılırsa, zorla evlatlar annelerinden ayrılır ve baskılar yüzünden ölürlerse, birde mezarsız bırakılırlarsa, annelerin yüreğinden kopup gelen o çığlığın karşısında durmak güçleşir.
Evlatlarını bağırlarına gömmüş tüm annelerin sessiz ama güçlü çığlığıdır Ortak Ağıt…”
Sivas Devlet Tiyatrosu’nun gerçek acıyı sahneye taşıdığı “Ortak Ağıt” isimli oyunu, Ocak ve Şubat ayı boyunca Sivas Atatürk Kültür Merkezi sahnesinde izlenebilinir.