19 Ocak 2007’de silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in anısına 20 Ocak’ta Ghetto’da özel bir gece düzenlecek. Dink anısına düzenlenen gecede, Mor ve Ötesi, Cafe Aman İstanbul, Redd, Kardeş Türküler, Gripin, şevval Sam, Aylin Aslım, Cahit Berkay, Jehan Barbur ve daha birçok isim Hrant Dink için sahnede olacak.
Hrant Dink’in ölümünün ardından beş yıl geçti ama sonuca ulaşmayan bir dava var…
– Aylin Aslım: Hrant Dink’in öldürülmesinden bugüne dek olan biten her şey, çitilendikçe dağılan, hiç çıkmayacak koca bir kara leke.
– Redd (Güneş Duru): Geçmişte cereyan etmiş benzeri olaylara bakarsak, sonuca ulaşma olasılığı da zor gözüküyor. Ortam dinlemelerinin, gizli tanıkların fink attığı şu dönemde, her nedense her şey ortaya çıkarken bu cinayete dair sır perdesi bir türlü aydınlanamıyor.
– Moğollar: Faili meçhuller ülkesinde yaşıyoruz, gerçek planlayıcıların ortaya çıkması istenmiyor. Ayrıca 16-17 yaşında bir çocuktan katil yaratmayı başaran nedenlerin de irdelenmesi gerekiyor. Bir insan hiç tanımadığı birinden onu öldürebilecek kadar nefret ediyorsa, burada ciddi bir sorun var demektir.
– Jehan Barbur: Sonuca ulaşamayan onca dava arasında bir başka önemli dava da bu… Toplum olarak bizler bu sonuca ulaşmayan davalara, ölümle, kayıpla bizden yitenlere alışır mı olduk? Bu ürkütücü bir soru işte.
– Mor ve Ötesi: ınatla, ısrarla konunun aydınlatılması için çalışmak gerek. Aşırı iyimserliğe ya da kaderciliğe teslim olmadan, herkesin gözü önünde olmuş olanın resmiyet kazanması için herkes elinden geleni yapmalı.
– Kardeş Türküler (Ülker Uncu): Türkiye’de, derin devlet denilen ve aslında malum amaçlar için konsensus içinde olan ve bu ayrıcalıktan hem ekonomik hem de hiyerarşik menfaat sağlayan yapı ile halen yüzleşilmiyor ya da bu konum el değiştiriyor. Bu konudaki umudumuz da özellikle milliyetçiliğin tırmandığı şu günlerde iyice azalmış durumda. Barış demek sadece Kürt meselesiyle barışmak demek değil; Ermenilerle, Alevilerle, Hristiyanlarla barışmak demek.
– Gripin: Bazı olaylar için “Bu kadar da olmaz” ya da “Bu kadar da alenen yapılmaz” diyoruz. Hrant Dink davasının sonuçlanamaması için de bu cümleleri kurabiliyoruz. Davalar “zaman aşıyor” ama biz zaman aşamıyor, bir adım ileri gidemiyoruz.
– Rojin: Hrant, bu konuda bir sembol oldu. Katillerin hâlâ ortaya çıkmaması çok acı. Bu durum beş yıl zarfında çözülemeyecek bir şey değil. Bu anlayış devam ettikçede çözülmez.
– Cafe Aman Istanbul (Stelyo Berber): Hayatı boyunca kendisini Türkiye’de farklı olmanın mücadelesini vermeye adayan bir insanın göz göre göre katledilmesi ve 5 yıldır süren mahkemelere rağmen gerçek suçluların yargılanmamış olması, bir insanlık ayıbıdır. Hrant Dink bizlere, hayat duruşu ve yazılarıyla önemli bir miras bırakmıştır. Bu miras, insanların bir arada yaşayabilmelerinin aslında karşılıklı saygıya dayalı olduğunu ve bu toprakların tüm bu farklılıkları içinde barındırdığını hatırlatmaktadır hepimize…
BARIŞ İSTEYENLER GİDEREK ÇOĞALACAK
Ghetto size konser fikriyle geldiğinde, neler hissettiniz, ilk tepkiniz ne oldu?
– Aylin Aslım: Ghetto’nun bu geceyi düzenlemesinden, önayak olmasından memnuniyet duydum. Müzik kulüplerinde görmeye alışkın olmadığımız bir duyarlılık örneği. Sonuna kadar barış yanlısı olmuş ve herkesin gözü önünde katledilmiş bir insanın, Hrant Dink’in unutulmadığını, anısına sahip çıkılacağını vurgulamak için orada olacağız.
– Güneş Duru (Redd): Geç kalmış olunduğu düşündüm. 2008’de Hrant için bir şarkı yaptık “Özgürlük Sırtından Vurulmuş” diye ama pek kimsenin ilgisini çekmedi. Sezen Aksu değiliz elbette. Açıkcası biz de şarkıyı tanıtım malzemesi olarak kullanmak istemedik.
– Jehan Barbur: Hemen kabul ettim. Beni de böylesi bir etkinliğe müdahil etmiş olmaları gurur verici. İçinde bulunmamak için hiçbir sebep yoktu.
– Şevval Sam: Biz buna benzer bir projeyi Ghetto’da üç sene evvel de yaptık. Anadolu’nun farklı dillerinde şarkılar, türküler söyledik. 3,5 saat sahnede kaldım ve kimse kıpırdamadı. Barışı isteyen bir sürü insan vardı orada. Yine olacak ve biz yavaş yavaş çoğalacağız.
– Kardeş Türküler (Ülker Uncu): Sanat dünyasının bu meseleye duyarlılık göstermesi tabii ki önemli bir şey. Ama daha da büyümemiz gerekiyor. “Barış ıçin Sanat” gibi barışçı oluşumlara daha çok destek vermemiz lazım.
– Gripin: “Hadi, hemen” dedik.
– Cafe Aman Istanbul (Stelyo Berber): Cafe Aman İstanbul olarak, ilk albümümüzün lansman konserinden önce konser vermemeye karar vermiştik. Ama tabii ki bu çok özel bir etkinlik, o yüzden hiç düşünmeden kabul ettik. Maalesef bizim Dink’le karşılaşma fırsatımız olmadı. Ama eminim Dik’in dedeleri ile bizim dedelerimiz Galata Köprüsü’ne yakın Cafe Aman’larda birkaç tek atıp, müzikli kahvehanelerde bir arada eğlenmişlerdir…
İNSANLARI BİRLEŞTİRMEK İÇİN SÖYLEYECEĞİZ
Bu gece için özel parçalar olacak mı? Nasıl bir repertuvar hazırladınız?
– Aylin Aslım: şarkılarımızı insanları ayırmak değil, birleştirmek için söyleyeceğiz. Ben tek bir şarkı söyleyeceğim. Bilinen ama benim daha önce hiç söylemediğim bir şarkı olacak.
– Güneş Duru (Redd): Geceye katılacaklara sürpriz olsun, özel şarkılar olacak.
– Moğollar: Bizim parçalarımız zaten özel yazılmış gibi: “Bir şey Yapmalı”, “Umut Yolunu Bulur”, “Issızlığın Ortasında”…
– Mor ve Ötesi: Repertuvarımız inşa halinde.
– Jehan Barbur: O geceye saklamayı tercih ediyorum şu an, paylaşmasam umarım kırıcı olmaz.
– Şevval Sam: Yine farklı tarzlardan ve farklı dillerden ezgiler olacak. Ortak kültürümüzdeki şarkıları farklı dillerde söyleyeceğiz.
– Gripin: Biz akustik bir kurguyla sahnede olacağız.
– Cafe Aman Istanbul (Stelyo Berber): Repertuvarımız Bizans’tan Osmanlı’ya ve günümüze kadarki çok geniş bir dönemi içine alan Rumca ve Türkçe şarkılardan oluşuyor. Hrant’ın da eğer yaşasaydı severek dinleyeceğini düşündüğümüz, aşk, hasret ve sevgi kokulu parçalar oluşturacak repertuvarımızı. Aslında Hrant ölmedi, o gece bizlerle olacak, bizler onunla buluşmamızı kutlayacağız.
UMUT DENİZANASI GİBİDİR BİR AÇILIR BİR KAPANIR
Hrant Dink anısına düzenlenecek gecede sahne alacak çoğu isim, Dink’in ölümünün 40’ıncı gününde de bir araya gelmişti. 40’ıncı günden beşinci yıla uzun zaman geçti. Acınız hafifledi mi, umudunuz azaldı mı bu süreçte?
– Güneş Duru (Redd): Umudumuz azaldı. Sadece etnik ya da din üzerinden değil, düşünce üzerinden gazetecilere, öğrencilere, toplumun her kesimine ciddi bir baskı söz konusu… Toplumu tek tipleştirmek isteyen siyasi iktidar, hayatı her gün biraz daha zorlaştırıyor.
– Moğollar: Acımız daha da arttı, umudumuz da azalmadı diyemeyiz. Ama umut geç de olsa yolunu bulur ya da Can Yücel’in deyişi ile “umut bir denizanası gibidir, bir açılır bir kapanır”…
– Jehan Barbur: Bu acı hafifleyecek bir acı değildir. Bu tür haksız kayıplar insana korku ve ümitsizlik verir ve zaman geçtikçe de ümitsizliğinizi azaltmaz.
– Mor ve Ötesi: Azalmak ya da hafiflemek değil ama duygular biçim değiştiriyor zaman içinde… Bu dava çözülmezse yasın melankoliye, acının öfkeye ve yenilmişlik duygusuna dönüşmesinden endişe ederim.
– Rojin: Umut fakirin ekmeği derler ya, umut etmeden olmuyor. Bir gün bu acıların hepsinin biteceğini, faillerın yargılanacağını, toplumun daha bilinçli ve daha duyarlı olacağını hayal ediyorsunuz.
– Cafe Aman Istanbul (Stelyo Berber): Bu bizim ilk katılımımız olacak. Böyle bir gecede Dink’i anmak adına sahneyi farklı dillerden şarkılarla, çok özel gruplarla paylaşmak bizim için çok gurur verici ama üzücü de… Keşke o gece Hrant Dink’i anarken adaletin yerini bulmasını da kutlayabilseydik.