Yaşam Kaya
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, 2011-2012 tiyatro sezonuna Turan Oflazoğlu’nun yazdığı, Murat Atak’ın yönettiği Kösem Sultan oyunuyla giriş yaptı. Türkiye Tiyatrosu’nun değerli kalemlerinden Turan Oflazoğlu, oyunlarıyla tiyatro sahnesinden uzun süredir ayrı düşmüştü. Ülke tiyatrosunun maalesef ki belli başlı yazarların, yönetmenlerin, yöneticilerin elinde kalması, tiyatro seyircisinin büyük garabet yaşamasına sebep oldu. Fakat artık zaman değişiyor. Belli başlı isimler tiyatro adına yaptıkları kötü işlerin altında kalıyor. Murat Atak, Devlet Tiyatroları’nda koyduğu oyunların üstüne de çıkarak, şimdiye dek görülmemiş bir işe imza atıyor.
‘Kösem Sultan’, Turan Oflazoğlu’nun Osmanlı’daki ‘iktidar mücadelesi’ni anlattığı üç oyunundan en önemli olanı. ‘IV. Murat’, ‘Sultan İbrahim’ ve son olarak ‘Kösem Sultan’ diğer iki oyunun genel bütünlemesi şeklinde yazılmış. Oflazoğlu eserinde, Sultan İbrahim’in annesi Kösem’in, saray iktidarını elinde tutmak için neleri göze aldığını detaylarıyla anlatmış. İbrahim’in öldürülmesinde, Hatice Turhan Sultan’ın 6 yaşındaki padişah oğlu IV. Mehmet’e yapılan suikastte Kösem Sultan’ın parmağı olduğu gerçeği… Kösem Sultan için Osmanlı’nın görünmeyen öteki yüzünde tek güç kendisi olmalıdır. Mutlak gücü bırakmamak için yapılan her şey doğrudur. Yeniçerilerin ve Anadolu tımarlı sipahilerinin birbirine düşürülmesi, devlet içinde ikilikler yaratılması, binlerce insanın İstanbul’da öldürülmesi gibi insanın kanını donduran bu olayları Osmanlı Devleti, Kösem Sultan yüzünden acı biçimde yaşamış, İktidar ve güç Osmanlı sarayının tüm düşüncelerini esir almış. Fakat saraydaki birkaç iyi insan tüm yaşanılanlara son vermeyi başararak, tarihin akışını az da olsa değiştirmeyi başarabilmiş.
Oyun görüldüğü üzere tarihle birebir örtüşüyor, ama saray içi entrikalar, padişahla ailesinin ilişkisi ‘vakanüvis tarih’ anlayışına göre dizayn edilmiş. Yazar tarihsel anlatısını sıkıcı bir diyaloğa dönüştürmeden, esere çarpıcı ilişkiler eklemiş.
Oyunu sahneye aktaran Murat Atak için hangi övgüyü buraya yazsak az kalır. Ellinin üzerinde oyuncuyu sahneye milimetrik yerleştirmek, tarihsel konuyu seyirciyi sıkmadan sunmak, konudaki bağlantıları yüksek tempoyla ortaya koymak, akıl dolu sahne tekniklerini cesurca yaratmak… Yazacaklarım uzadıkça uzayacak. Genel söylediklerimin dışında spesifik olarak Rejisör Murat Atak, oyunculara hükmetmeyi biliyor. Hangi oyuncunun neyi yapıp yapamayacağını mükemmel biçimde değerlendirmiş. Yüksek tempolu oyunun müziklerinden dekoruna varana dek, her şeyi doğru biçimde, yerli yerinde kullanmış. Devasa sahnenin her köşesini işlemeyi başarırken, mizansenlerin verdiği gücü konunun bütününe dağıtabilmiş. Oyun ilerlerken yeniçeri isyanı, sipahilerle yeniçeri savaşı, saray çatışmaları heyecandan insanın kanını donduruyor. Yönetmenin başarısındaki bir diğer etken de, oyun içinde kullandığı iç sesler. Karakterlerin görünen ve görünmeyen kişilik yapıları iç seslerle ortaya çıkıyor.
Kocaeli Şehir Tiyatrosu’nda Başarılı Kadro!
‘Kösem Sultan’ karakteri ile karşımıza çıkan Zuhal Gencer Erkaya, karakter çözümlemesinde harika. İktidar savaşında öz oğlunu ve torununu gözünü kırpmadan öldürebilen bir kadını oynamak kolay iş değil. Bu büyük yükümlülüğün altından kalkmayı başaran Erkaya, bazı sahnelerde çok büyük konuşmalar yapıyor. Özellikle vurgularına dikkat etmesi gerekir. ‘Turhan Sultan’ rolünde Esra Bezen Bilgin her zamanki gibi oyunculuğunu konuşturmuş. Oğlunu iktidar savaşlarından korumaya çalışan annenin duygusal yapısı o’nun gözlerinde belirginleşiyor. İki kadının karşılıklı konuşmaları tarihsel bir olayı tüm çıplaklığıyla gözler önüne sererken, seyirci her iki oyuncunun yüksek temposu sayesinde oyundan kopmuyor. Zuhal Gencer Erkaya ve Esra Bezen Bilgin oyunun başrollerini paylaşırken, bu rolleri ne denli hak ettiklerini gösteri boyunca hissettiriyorlar. Melih Düzenli, İbrahim Şahin, Mehmet Serimer, Koray Onur, tüm kadro sahnede mükemmel iş ortaya çıkarıyor.
Oyunun teknik kısmı ile ilgili iki önemli ayrıntı var. Ersen Tunççekiç’in ışık tasarımı öylesine güzel olmuş ki, sahne geçişleri, duygu çatışmaları değişen ışık yapısıyla seyirciyi başka dünyalara sürüklüyor. Sahnenin her karesinin düşünülerek oluşturulan tasarım büyüleyici. Funda Çebi Bozdoğan’ ın kostümleri de dönemi etkili biçimde anlatmış. Tayfun Çebi dekor tasarımda başarısız. Anlamsız biçimde sahneyi kapatan dekorla karşı karşıyayız.
Rejisör Murat Atak, Turan Oflazoğlu’nun tarihsel metnini sahneye aktarırken konuya güncel birtakım ögeler eklemeyi ihmal etmemiş. Sistem eleştirisi, halkın cahilliğine yapılan vurgu, hak aramayı bilmeyen insan yığınları oyun boyunca insanın yüzüne çarpıyor. Atak’ın bugüne dek birçok oyununu izleyen bir eleştirmen olarak şunu net biçimde söyleyebilirim; Kösem Sultan yönetmenin ustalık dönemi oyunu! Böylesine muhteşem bir rejiyi sadece Kocaeli değil, önce İstanbul, daha sonra tüm Türkiye görmeli…