Kendisini “toplum tiyatro pratisyeni” olarak tanımlayan Amber Onat Gregory Eylül ayında Türkiye’ye gelerek, bir yetimhane ve yedi okulda 14 hafta sürecek drama atölye çalışmaları yürütecek. Bugüne dek İngiltere ve Avustralya’da imkânları yetersiz bölgelerin okullarında, hastanelerinde, cezaevlerinde ve göçmen gözaltı merkezlerinde sanatsal faaliyetler yürüten Londra merkezli Tell Me a Tale (Bana Bir Masal Anlat), bu kez Türkiye’deki çocuklara destek olacak.
Türkiye’de gerçekleştirmeyi düşündüğünüz projenin fikri nasıl oluştu?
Avustralya’da toplumdan uzak olan çocuklar için iki haftalık sanat projeleri düzenleyen bir kuruluşta çalışmıştım. Çalışmaların sonunda çocuklar bir gösteri yapıyorlardı. Seyirciler de bu deneyimin bir parçası oluyordu. İki hafta sonundaki gösteri modelini çok başarılı buldum. Fakat sanatçılar ayrıldıktan sonra öğretmenlerin bu projeleri devam ettiremediklerini öğrendim. Buradan yola çıkarak güncel öğrenim programlarında drama faaliyetlerinin kullanımıyla ilgili sürdürülebilirliği olan bir proje geliştirdim.
Atölye çalışmaları neleri kapsıyor?
Özel ilgiye gereksinim duyan çocuklarda duyusal uyarıcılığın önemini vurgulamak için duyusal tiyatro yapacağız. Amacımız çocukların özgüven gelişimlerine odaklı drama faaliyetleri uygulamak.
Projenin finansmanı nasıl sağlandı?
Ekonominin durgun olduğu bu dönemde kaynak bulmakta zorlanıyorum. Ufak bir kısmını ailem, arkadaşlarım ve İngiltere’den Business Network dergisi karşılıyor. Atölye çalışmalarında kullanacağım aksesuarlar için de sponsorlar var. Başka sponsor bulamazsam kendim finanse etmek zorunda kalacağım. Bağışta bulunmak isteyenler www.tellmeatale.org adresine başvurabilir.
Bu konularla ilgilenmeye nasıl başladınız?
Ben değişik toplumlarda drama atölye çalışmaları yapan bir “toplum tiyatro pratisyeni”yim (Community Theatre Practitioner). Üniversitede drama okudum ve toplumsal drama projeleri yönetimi konusunda uzmanlaşarak mastır yaptım. 2007’de, cezaevindeki drama projemden sonra Tell Me a Tale’i kurdum.
İngiltere ve Avustralya’da ne gibi tepkiler aldınız?
İngiltere’de bu çalışmalar çok çabuk gelişiyor. Büyük şehirlerde birçok toplum tiyatrosu var. Avustralya’da ise çok az. Avustralya’da özel eğitim okullarında ve göçmen gözaltı merkezlerinde toplum drama programlarını başlatma şansım oldu. Toplumdan gelen tepkiler de çok pozitif. Engelli çocuklarla çalışırken çoğu kez öğretmenler “Bu çocuk daha önce bunu yapamıyordu, bunu nasıl yaptınız?” diyorlar. Cezaevlerindekiler ise “Bizi daha önce kimse eşit düşünmemişti” diyor. (Güliz Arslan/Milliyet)