Artık Sabrımız Tükendi, ABD ve Nato Olaya Elkoysun; AKM Yıkımını Durdursun
Savaş Aykılıç
Sevgili Hillary!
Bizi en iyi siz anlarsınız, sizin eşiniz de (Bill Clinton)bir müzisyen , bir sanatçı (sayılır), ne de kendisi “ünlü” bir seksafon ustası…
Lütfen artık aradaki perdeyi kaldıralım, ayrım gayrım ortadan kalksın, AKM konusunda yöneticilerden bir muhatap bulamıyoruz madem, o halde biz de direkt sizin vasıtanızla Obama Başkanımıza meselemizi açalım:
Efendim, tam üç sezondur İstanbul AKM kapalı… 2010 Ajansı sözümona 2010 yılı sonuna kadar AKM’yi yenileyecekti, 2011’in sonuna geldik ortada ne 2010 Ajansı, ne Bakanlık ne de Başkanlık var…
AKM yenilenecek diyerek AKM içindeki Tiyatro, Opera ve Bale, Senfoni ve Türk Müziği vb. müdürlükleri –deyim yerinde ise Mis Sokaktaki ve Asmalı Mescit’teki sandalyelere el koyan zabıta gibi– dışarı atarak binayı alelacele boşalttılar…
AKM’deki evimizden sokaklara atıldık, kapının önüne konulduk simgesel açıdan… Maaile sokaklarda aç perişan kaldık, sefilleri oynuyoruz (Viktor Hugo’nunkini değil gerçeğini)…
Bina içindeki koltukları söküp attılar, elektirik kablolarını çıkardılar, bunlar da yetmedi salonun ve binanın içini (depreme dayanıklı mı diye ölçüm yapıyoruz bahanesiyle bomba atılmış gibi (daha iyi anlayabilmeniz için söylüyorum:Golan tepeleri gibi) delik deşik edildi…
Mahkeme tadilat kararı verdi fakat şimdi de “2010 yılı geçti, ödenek yok” diyorlar!.. Öyle ise sormazlar mı adama; “madem yüzme bilmiyorsun ne diye çıktın kavağa!”… Şimdi isteseler bile tadilat yaptıramayacaklarını söylüyorlar…
Ülkemizde sanat, sanatçı, sanat kurumları mağdur ve mazlumdur sevgili Hillary… Bu zalimliğe ancak siz son verebilirsiniz sevgili başkan yardımcısı…
Sizin yeryüzü üstündeki gücünüz malum, ülkemizde üsleriniz var, stratejik ortaklık sadece savaş meselelerinde mi olur, kültür ve sanat konularında olamaz mı? Sizin Başkan bizim AKM tadilatı için sizin senatodan bir küçük ödenek çıkaramaz mı acaba…
“Biz sizin içişlerinize karışamayız” demeyin lütfen, dışişlerimize karışan zaten içişlerimize karışmış demektir… Kaldı ki biz zaten bu stratejik ortaklıktan artık sadece zevk almaya bakıyoruz…
Başkan Obama’ya selam, size ve eşinize saygılar sevgili Hillary, ilişkilerimiz gitsin hep daha ileri… (Stratejik ortaklık yetmez stratejik evlilikler de yapalım, mesela neden ordularımızı ve ülkelerimizi birleştirmiyoruz…)
Bütün dünyaya her zaman getirdiğiniz demokrasi, barış, uzlaşma, sevgi, hoşgörü ve insan haklarından birazını da ülkemizdeki kültür ve sanat hakları için sarf edin rica ederim… AKM krizini bitirin, AKM’yi açtırın…
Zira biz bugün itibarıyla anlamış bulunuyoruz ki AKM bir anda değil yavaş yavaş yok edilmeye çalışılıyor… Zaten son yirmi yıldır hergün bir parça daha bakımsızlaştırılarak, tamirleri yapılmayarak, kazan dairesi başta olmak üzere tüm sistemleri her an patlayacak ve büyük bir felaket koparacak şekilde bir çeşit canlı bomba haline getirilmişti…Yıllarca yapılması gereken tadilatlar –hep ödeneksizlikten- ertelenip duruyordu… Şimdi de AKM köhne ve metruk bir hale getirilerek ölmeye bırakılıyor… Sessiz, derin ve yavaştan için için yıkılıyor her gün biraz daha AKM’miz…
Ne ki AKM bize rağmen direniyor! Çünkü temelleri çok sağlam! On şiddetinde depremlere bile dayanacak çelik duvarları, bir yüz yıl daha ayakta kalacak gücü var…Cumhuriyet’in ilk elli anıt eserinden biri çünkü AKM…
Yasalara göre yıkılsa bile birebir aynısının yapılması gerek… Ayrıca iki büyük zırhla korunuyor AKM, bir değil iki defa… Birincisi tüm Taksim alanı bir sit alanı ve koruma kurulu kararları ile korunmada… İkincisi yine AKM üzerine özel bir koruma kanunu var; cumhuriyet simgesi olduğu için…
Öyle ise bu savaş neden? Ya bunlar bilinmiyor ya da bile bile bir oyun oynanıyor…“Efendim, biz elimizden geleni yaptık ama elimizden bu kadarı geliyor, yasalar bizi bağlıyor, ah yeni bir anayasa yapsak da AKM’nin adını da kendisini de bir güzel yıksak…”
Ha bir de, (ben de sizden habire bir şeyler istiyorum) 1970 yılında tam da “Cadı Kazanı” (Malum sözkonusu oyun Amerikadaki Mc. Arthur dönemi kominist avcılığını “cadı avcılığı” benzetmesi üzerinden konu ediniyordu) oynanırken çıkan AKM yangını yüzünden AKM tam sekiz yıl kapalı kalmıştı… Hani demem o ki Artur Miller sizin vatandaşınızdı ve siz bu “kominist avcılığı” meselelerinde uzmansınızdır, (bizim MİT o kadar araştırdı bir türlü sabotaj ya da kundaklama tespit edemedi, hatta daha da ilginci koministler yaktı diyerek Işıl Özgentürk yakalandı…) acaba bir emretseniz sizin tosunlara (artı CIA’mı olur FBİ mi olur Allah ne verdiyse…) bir baksalar, araştırsalar şu meseleyi… Kimbilir belki de o yangının cevabı bugünkü yangındır ya da tersi…!
Sizde uydu gani, istihbarat maşallah feci, kanlı 1978 1 Mayıs’ında da AKM üzerinden kimlerin halkın üzerine ateş açtığını da biliyorlardır, bu konuyu da bir açıklık getirirseniz minnettar kalırım (malum bu konular da sizlerin uzmanlık alanlarınıza giriyor, gerçi Başkan Kennedy suikastı konusunda siciliniz pek başarılı değilse de bütün dünyada yaptığınız hükümet devirme operasyonları-Küba hariç- bir numarasınız vesselam)…
Yani demem o ki sizin bilginiz ve ilginiz olmadan buralarda pek kuş uçmaz ya o açıdan söylüyorum… Bir baksanız diyorum sizdeki CIA arşivlerine… Bu arşivler nasıl olsa birgün açılacak, hiçbirşey gizli saklı kalmayacak değil mi hem sizin (Hristiyanlık) hem de bizim (Müslümanlık) inancımız gereği; hem bu dünyada hem de öteki dünyada…Gün gelecek ne ektiyseniz onu biçeceksiniz; sevgiye sevgi, sanata sanat, demokrasiye demokrasi, çuvala çuval…
İMZA: Stokholm Mağduru. (Psikolojide Stokholm Sendromu: Tecavüzcüsüne ya da zalimine aşık olma ya da tapınma.)