Singapur’da Başrol Yıkılan Tabularda

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Mimesis Çeviri – W!ld Rice tiyatro topluluğu her zaman eşcinsellik, din ve politika gibi, yerel meselelerle ilgili temaları – çoğu kez mizahi bir yolla –  ele alan oyunlar üreterek Singapur sahnelerinin sınırlarını zorlamaya çalışmış bir topluluk.

The New York Times. 21 Temmuz 2011, Çeviri: Aysel Yıldırım

Annesinin kendisini Hıristiyan bir erkekle evlendirme kararını kabul eden Müslüman bir kızla ilgili Nadirah [Nadire] adlı oyundan bir sahne; Man Singapur Tiyatro Festivali’nde sergilendi.

Topluluğun üçüncü Singapur Tiyatro Festivali de ilk ikisi gibiydi. Pek çok farklı oyunun yanı sıra, henüz yapılan genel seçimlerle ilgili serbest formda bir oyun; öbür dünyaya göçmüş oğullarının eşcinsel olduğunu kabullenmek zorunda kalan dindar bir aile ile ilgili bir oyun ve dini çeşitlilik ve kabulle ilgili bir oyun festivalde yer aldı. Festivalin yönetmeni ve topluluğun kurucusu Van Heng’e göre, tüm yerel politik konular, festivalde kendine yer bulabilmiş.

3 Ağustos’tan 21 Ağustos’a kadar devam edecek olan Man Singapur Tiyatro Festivali 2011’de, “This is Home?” [Bu, Ev Mi?] adlı, başrollerde ahalinin yer alacağı bir forum tiyatrosu da dahil olmak üzere, altı ayrı prodüksiyon sergileniyor. Yıllardır iki büyük edebiyat ödülü olan Man Booker Prize ve Man Asia Literary Prize adlı ödüllere sponsorluk yapan İngiltereli alternatif yatırım yönetimi şirketi Man Investment, ilk defa Singapur Festivali’ne de sponsorluk yapıyor.

Bay Heng, “Singapur’da son yıllarda yazılan en heyecan verici, en iddialı ve en hırslı oyunların” bu yıl festivalde yer alacağını ifade ediyor.

“Bu oyunlar Singapur deneyimlerini, son derece arzulu ve güçlü biçimlerde ifade ediyor” diye ekliyor. “Fakat sadece kendi sorunlarına odaklanmayan bu oyunlar zamanımızın korkularını, umutlarını ve rüyalarını da yansıtan son derece evrensel ve insani oyunlar.”

Festivalde, etnik gerilimi inceleyen iki yerel metnin yeni sahnelemeleri de yer alıyor: Alfian Sa’at’ın Nadirah [Nadire] (2009) adlı, Hıristiyan bir adamla evlenmesini isteyen annesinin önerisini kabul eden Müslüman bir kızla ilgili oyunu ve Chong Tze Chien’in Charged [Yüklü] (2010) isimli, bir askeri kampta Malayalı ve Çinlilier arasındaki etnik gerilimle ilgili, polisiye bir atmosferde geçen oyunu adı geçenler arasında.

Chong Tze Chien’in, Charged [Yüklü] adlı, bir askeri kamptaki etnik gerilimle ilgili oyunu.

Bay Heng, “Bu iki oyun şu ana kadar yaklaşık 300 seyirci tarafından seyredildi, çünkü küçük salonlarda oynandılar” diye açıklıyor. “Her iki oyun da tabu olan ya da ırksal tarihimiz ve hassasiyetlerimiz nedeniyle, şu ana dek hak ettikleri şekilde tartışılamamış konuları ikram ediyor seyirciye. Bence bunlar önemli oyunlar; çünkü çatışmaların çözümlenmesini konu alıyorlar ve biz bu oyunları yeniden sahneleyerek, onların daha fazla seyirciyle buluşmalarını sağlamaya çalışıyoruz.”

Festival ayrıca bazı oyunların ilk gösterimlerine sahne olma onurunu da taşıyor.

Bay Heng, “Biz kendimizi her şeyden önce ‘yeni yazılmış oyunların festivali’ olarak görüyoruz. Fikrimiz gerçekten yeni olanı keşfetmek; bu yıl da bu tarz dört oyun aldık festivale” diyor.

W!ld Rice’ın düzenli yazarı Bay Sa’at tarafından yazılan Cooling Off Day [Serinleme Günü], Mayıs’ta Singapur genel seçimlerine katılan seçmen ve adayların düşüncelerine tercüman oldu. Yeni medyadaki yükseliş, seçimin ülkede şu ana kadar olmadığı derecede hararetle tartışılmasını sağladı. Bu oyun ilk kez oy kullanan kesime bir serinleme gününü – yani kampanyalara son verilen seçim öncesi son 24 saati –  soğukkanlı bir biçimde seçimler üzerine yorum yapma hakkını vermek üzere sergileyen bir oyundu.

Bay Sa’at, Singapurluların kendilerini daha güçlü hissettiği, daha az korku duyduğu ve dolayısıyla konuşma konusunda daha istekli davrandığı o özel anları kaydetmek istediğini belirtiyor.

“Son 2011 genel seçimleri birçok insan tarafından önemli bir dönüm noktası olarak tarif ediliyor ve ben de kitlemiz için bunun ne ifade ettiğini görmek istedim” diye açıklıyor. “İnsanların politikaya karşı tavrı değişmiş miydi? Geleceklerini ve bu geleceği belirleyen Singapurlular olarak kendi rollerini nasıl görüyorlardı?  ”

Farklı politik görüşlerden yaklaşık 50 kişiyle, seçimden önce ve sonra, röportaj yaptı ve şu soruyla başladı: “Oyunuz sizin için ne ifade ediyor?”

Bay Sa’at, “Konuşmacıların soruya derinlemesine bir cevap vermesi genelde biraz zaman alıyor. Ama bu sayede, vatandaşlıktan tutun da kendi politik haklarına kadar, insanlarla farklı konuşmaları yapma fırsatı edindik. Yine de çoğu kez, konuşmacıların en hevesli oldukları ya da kafalarını en fazla kurcalayan konuda konuşmalarına müsaade etmenin, en iyi yöntem olduğuna karar verdim. Tabii, her konuşmacının kendi politik görüşünü tam ve net bir biçimde ifade etmesini beklemenin hiç gerçekçi olmadığının da farkındaydım” diyor.

“Korktukları için değil, sağ olsun ne medyamız ne de eğitim sistemimiz Singapurlulara, politika tartışabilecekleri düzgün bir dil sunmadığı için” diye ekliyor. “Kim politika hakkında konuşmaya başlasa, ona ya ‘söyleniyor’ ya ‘terane okuyor’ ya ‘yakınıyor’ ya da ‘tehlikeli bir iş yapıyor’ gözüyle bakılıyor. Halbuki bu ‘yakınmalara’ daha fazla kulak asılsa, bunlar sahici ve samimi politik beyanlar olarak daha fazla dikkate alınsa, birçoğunun kendine güveni gelişecek ve bu ülkede politika üzerine nasıl akıl yürütülür ve nasıl tartışılabilir, anlayacaklar.”

Festivaldeki diğer yeni oyun, ilk oyununu yazan Joel Tan’ın Family Outing [Aile Dışlama] adlı oyunu. Oyun, ölümünden bir sene sonra oğullarının sevgilisiyle karşılaştıklarında, onun gizli gey olduğu gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalan koyu Hıristiyan bir ailenin fertleri arasında geçiyor. Bay Heng oyunu “içinde jilet saklı bir çikolatalı kek” olarak tarif ediyor.

“Aile, oğullarının ölüm ve yaşam bağlamında dışlanışıyla yüzleşmek zorunda” diyor Bay Heng. “Çok komik bir oyun ve gerçekten beni çok güldürdü. Fakat oyunun yarısından itibaren epey sarsıldım ve çok etkilendim; Singapur’da mutlaka görmemiz gereken bir oyun olduğunu düşündüm. Çünkü bize hep gey olmanın toplumumuzun temel değerlerine, sanki geylerin aileleri yokuş gibi, aile değerlerimize aykırı bir şey olduğu söylendi. Bizim işte bu düşünceden artık sıyrılmamız gerekiyor”.

Eşcinsellik hala Singapur’da suç; eğer eşcinselseniz size iki seneye kadar hapis cezası kesilebiliyor.

Festivalde yer alan üçüncü bir oyun, The Weight of Silk on Skin [Tendeki İpeğin Ağırlığı] adlı, orta yaşlı bir heteroseksüel erkeğe odaklanan, yaşam ve kaybetmek üzerine bir oyun. Sert ve cinsel anlamda dolaysız dili nedeniyle, seyirciye 18 yaş sınırı var.

Bay Heng oyun hakkında şunları söylüyor: “Oyun, en parlak yıllarını yaşayan, parası cebinde, toplumdaki pozisyonu iyi, istediği kadınla birlikte olabilecek bir adam hakkında; fakat adamımız, aslında hayatımızda önemli bir yeri olan, bir nevi orta yaş bunalımına giriyor” diyen, tek kişilik bu oyunun oyuncusu Bay Heng şöyle devam ediyor, “Peki, bu geçici, temelsiz, ıskartaya çıkmış şey karşısında duran şey ne? Oyun oldukça maskülen bir oyun; Singapur’da bu derece maskülen görüşleri pek işitmezsiniz”.

Oyunun yazarı Huzir Sulaiman, The Weight of Silk on Skin’in cinsel olmaktan ziyade duyusal olduğunu belirtiyor.

“Kadınları ve kadınlarla sevişmeyi seven erkeklerin seksi ve ilişkileri algılama biçimi böyle. Karakterden ve karakterin kendisini içinde bulduğu duygusal durumdan dolayı ortaya çıkıyor. Gerçekten bir erkeğin beyninde ne olup bittiğini keşfetmeye ve canlandırmaya çalışıyorum” diyor.

Bay Sulaiman, “Heteroseksüellerin şu an yerel oyunlarda bir nebze ‘yetersiz temsil edildiklerini’ düşünüyorum” diyor ve ekliyor, “Fakat bu oyun bir boşluğu kapatma ihtiyacıyla yapılmadı; bir sanatçı olarak kendi kişisel kaygılarımdan ve kişisel yörüngemden hareketle doğdu ve böylelikle daha önce pek keşfedilmemiş bir kategoriye düşmüş oldu.”

Paylaş.

Yanıtla