Bugüne kadar Sahne Dışı adıyla devam eden sokak tiyatromuzun ayrışma deklarasyonudur.
Sahne Dışı, 2008’den bugüne kadar geçen süreçte, verilen emeğin kolektif ismi olmuştur. Üretimde bulunulan süreçlerde kendini var etmiş ve ismini yaratmıştır. Bu ismi yaratan ise; geçen bu süreçte mücadelenin içinde bulunan bileşenler olmuştur.
Bugün gelinen noktada, Sahne Dışı’nın sokak oyunlarıyla destek olacağı politik alanların tercihi ve iç ilişkilerdeki çürümeler nedeniyle başlayan karışıklık, ekibin kurucu bileşenlerini dört aylık bir tartışma sürecinden geçirmiştir. Ayrışmayı yaratan bu tartışma, Sahne Dışı’nın üç senelik birikiminin ardından bugün yoluna nasıl bir yapıyla devam edeceği üstünedir. Bu süreçte bizler Sahne Dışı’nın; sanat alanında devrimci bir tavır oluşturması, sokak tiyatrosu alanında kuramsal çalışmalarını hızlandırması, alternatif biçim tartışmalarıyla üretimini güçlendirmesi ve iç ilişkilerini kolektif bir işleyiş zeminine oturtması için kendi içinde örgütlü bir yapı önerisi sunduk. Fakat cevap olarak bugünlerde çok rastladığımız özgürlük kisvesi altına sığınmış liberal söylemlerle karşılaştık. Sunduğumuz örgütlü yapının karşısına örgütsüzlük, kolektif üretimin karşısına hiyerarşi, sanat alanında devrimci bir duruşun karşısına ise statüko önerilmiştir. Ve bizleri, liberallerin son dönem moda deyimi olan “Ortodoks Marksist”lik kisvesi altında “muhafazakârlık”la suçlamışlardır.
Aynı zamanda bu tartışmalar, karşı tarafın hukuk tanımaz üslubu ve ekip üstünde kurmaya çalıştığı iktidarla kesintiye uğratılmaya çalışılmıştır. Kişisel olarak yapılan karalama çalışmaları; devrimci niyetlerle kaleme alınmış oyun metinlerinden alıntılara kadar gitmiş ve yapıcı bir üslup kullanılmadan süreç yıpratılmaya çalışılmıştır. Karşısına koyduğumuz politik ve kuramsal argümanlar ise duymazlıktan gelinmiştir. 22 Nisan 2011 tarihinde en son toplantıda yaşananlar ise anti-demokratik bir baskı kurma cüretine kadar varmış; söz alıp konuşmak isteyen arkadaşlarımızın sözü “ben seni tanımıyorum, kaç yıldır buradasın, senin ne kadar emeğin var ki!” diyerek kesilmiş ve toplantı tek taraflı olarak bitirilmeye çalışılmış; kurmaya çalıştıkları statü farkı bariz olarak kendini göstermiştir. Hatta işler öyle bir noktaya gelmiştir ki, kapatılması karar verilen sahnedisi@gmail.com adresimizin şifresi değiştirilmiş, bizim ulaşmamız engellenmiştir. Aynı zamanda Sahne Dışı’nın Facebook sayfasının kapatılması yönündeki ortak karara rağmen, karşı taraf bizleri sayfadan atmış, kendilerini sayfa yöneticisi olarak atamışlardır. Bu durum karşı tarafın yaklaşımını ve bundan sonra yapabileceklerini göstermesi açısından da manidardır.
Bugün Sahne Dışı’nda yaratılmaya çalışılan bu iktidar mekanizması sanatsal üretimi engellemiştir. Dünyayı değiştirme niyetiyle yola koyulduğumuz bu toplam, bugün sokak tiyatrosu üzerine kuramsal/pratik çalışmalar yapması, devrimci sanat üzerine tartışmalar yürüterek bir yol tarif etmesi gerekirken; birkaç kişinin pervasızca süren üslubu ve kişisel egolarıyla kurmaya çalıştıkları baskı sonucunda kendini lağvetmek zorunda bırakılmıştır.
Bu açıklamayı aşağıda ismi geçen Sahne Dışı Sokak Tiyatrosu üyeleri olarak kaleme aldık. Bilinmelidir ki bundan sonra herhangi bir alanda karşınıza çıkacak olan Sahne Dışı ismi aşağıda imzası olan bizlerin dışında fevri olarak kullanılan bir isimdir. Çünkü biz biliyoruz ki kutsallaştırılan bu isim; 2008’den bugüne kadar geçen süreçte, verilen emeğin kolektif ismi olmuştur. Ve bizler bugün bu isimle mahkeme salonlarında yargılanmaya devam ederken, hakkımızda Sahne Dışı Sokak Tiyatrosu Üyesi sıfatıyla fezlekeler oluşturulmuşken, bu ismin hukuk tanımaz bir biçimde sahiplenilmeye ve kullanılmaya çalışılması, devrimci ahlaka sığmayan, kabul edilemez bir davranıştır.
Biz yaşanan bu tartışma süreçlerinin daha fazla karalama kampanyalarına dönüşmesini istemediğimiz için Sahne Dışı ismini iki tarafında kullanmamasını önerdik. Çünkü kolektif üretimin bileşenleri ayrışmakta olduğundan, bu isim kendi sayfasını kapatmıştır. Bizler bundan sonra yolumuza aynı kararlığımızla devam edeceğiz. Sosyalizme olan inancımız ve dünyayı değiştirme kavgamız sokak tiyatrosu aracılığıyla oyunlarımızla vücut bulmaya devam edecek. Dün emeğimizle ve mücadelemizle Sahne Dışı ismini yarattığımız gibi yarın da başka bir ismi yaratacağız.
Ve son olarak tekrar belirtmek isteriz: Yaşanan bu ayrışma sürecinin ardından, bilinmelidir ki Sahne Dışı ismi her telaffuz edildiğinde devrimci ahlak çiğnenmiş ve hukuksuzluk yapılmış olacaktır.
Bilginize
SAHNE DIŞI SOKAK TİYATROSU adına:
Tufan TAŞTAN – Ozan YILDIRIM – Sarp AYDOĞDU – Öykü AĞTAŞ
Görkem ŞAHİNKAYA – Sinem UYAR – Deniz KESMEZ
Kaynak: www.sahnedisi.net