Uluç Esen
Ne diye tartışıyoruz? Devlet Tiyatrosu dediğimiz şey İngiltere’de de var! Şöyle kabaca bir bakınca bizdeki Devlet Tiyatrosuyla (DT) İngiltere’deki National Theatre (NT) hakikaten birbirlerine çok benziyorlar. Peki nedir bu National Theatre dediğimiz?
Paradan bahsedelim ilk önce:
National Theatre giderlerinin %40’lık bölümünü devlet desteğiyle sağlıyor. Geri kalan giderler ise gişe gelirleri, kafeterya işletmesi, yayın gelirleri ve sponsor firmaların ve kişilerin desteği ile denkleştiriliyor. Finasal hedeflerini de şu şekilde belirlemişler:
- Prodüksiyonlardan ve performanslardan yeterince kazanarak çeşitliliği ve farklılığı var etmek.
- Yüksek gişe gelirlerine ulaşmak.
- Kafeterya işletmesinden, program ve yayınların satışlarından yüksek ve düzenli bir ek gelir elde etmek.
- Sponsorlukların ve bağışların miktarını yeterli seviyede arttırmak.
- Sanat Kurulu’nun (“Art Council”: İngiltere’de devletten ve Milli Piyango’dan gelen paraları ulusal sanatın desteklenmesi için dağıtan kurum ) hibelerini almaya devam etmeyi sağlamak.
- Kurumun gelecek borçlarını karşılamak.
- Kurumun sermaye değerini arttırmak.
Bilet fiyatları 12 ile 45 Pound arasında değişiyor. Kitapçısında satılan performans sanatları konusundaki kitap arşiviyle oldukça iddalı. NT mekanlarının pek çok bölümünü dışarıya kiralıyor. Fuayeler, odalar, restorantlar, dış mekanlar ve teraslar kira bedeli karşılığında kullanıma açık. Restorantlarında catering hizmeti de veriyor. Ayrıca arşivindeki dekor, kostüm ve aksesuarlarını da oyunlara, film ve televizyon prodüksiyonlarına kiraya veriyor.
Kısacası National Theatre sadece devletten finans talep etmiyor, finansını gişe gelirleri, sponsorlar ve ek gelirlerle sağlamaya çalışırken bir tür şirket gibi çalışıyor. Aynı bizdeki DT gibi!
Tiyatronun yapısına bir göz atalım:
1962 yılında Laurence Oliver yönetmenliğinde kurulan tiyatro günümüzde toplam üç tiyatro salonuna sahip: Olivier, Lyttelton and Cottesloe Tiyatrosu. Üç sahnede toplam seyirci kapasitesi 2500. Olivier Sahnesi 1150 kişilik oditoryum biçiminde açık bir sahneye sahip. Lyttelton Sahnesi 890 kişilik çerçeve sahne biçiminde ama istenirse 20 müzisyenin sığabileceği orkestra çukuru kapatılarak açık sahne biçimine çevrilebiliyor. Cottesloe Sahnesi ise 300 seyirci alabilecek dikdörtgen bir boşluk. Prodüksiyonun üslubuna göre sahne-seyirci konumu tasarlanabiliyor. Ayrıca araştırma ve geliştirme için ayrılmış bir stüdyosu var. Aynı bizdeki DT gibi!
NT’de aynı anda yaklaşık 800 kişi istihdam ediliyor. Bunların 120 kadarı oyunculardan oluşuyor. Aynı dönemde 7-8 repertuar oyunu birden oynanabiliyor. Toplamda da bir sezonda oynanan oyun repertuvarı 20’yi aşabiliyor. Repertuvar klasiklerden ve çağdaş oyunlardan oluşuyor. Oyuncular birden fazla prodüksiyonda görev alabiliyor. Sitede verilen örneğe göre oyuncu Yvonne Bryceland bir keresinde bir hafta içinde görevli olduğu 4 ayrı oyununun sergilemelerinde 12 kez sahneye çıkmış. Aynı bizdeki DT gibi!
NT’nin “Stagework” adında medya arşivini herkesle paylaştığı bir web sitesi de var. Özelikle kendi prodüksiyonları hakkında yapılmış incelemeler, araştırmalar, sanatçılar tarafından prodüksiyon hakkında yazılan makaleler, sanatçılarla yapılan roportajlar, oyuncular hakkında bilgiler, provalardan ve gösterimlerden alıntılanmış video ve fotoğraf görsellerine kadar çok zengin bir veri malzemesini paylaşıyor. Aynı bizdeki gibi!
Gelelim eğitim, halkla ilişkiler ve tiyatroyu yaygınlaştırma faliyetlerine:
NT’de tiyatro sadece perdenin kalkıp inmesiyle başlayıp bitmez sözünden yola çıkılıyor. Tiyatro stüdyosu salonunda İngiliz tiyatrosu konusunda çalışma, araştırma ve deneme yapmak isteyen yazar, oyuncu ve uygulamacılar seyirci karşısına bir prodüksiyon çıkarma şartı olmaksızın çalışma yapabiliyorlar. NT eğitim bölümü tarafından yarının seyircilerini hedefleyen çalışmalar yapılıyor. Oyuncular, yazarlar, yönetmenler ve sahne tasarımcıları önceden belirlenmiş bir takvim çerçevesinde dinleyicilerle buluşuyor, oyunları hakkında ya da değişik temalarda söyleşiler, aktarımlar gerçekleştiriyorlar. Yine NT’de sahnelenen bazı oyunların provalarının ve sahne arkasının da izlemeye açık olması da yapılan işin bir parçası. Yine tiyatro ile ilgili konuda düzenlenen kurslar ve atölye çalışmaları da faliyet takvimde ciddi bir yer tutuyor. Aynı bizdeki gibi!
Örneğin son 2 aylık dönemde yer alan kurs ve atölyelerin bazılarının başlıkları şunlar:
Dijital drama kursu: 15-25 yaş. Web üzerinde sosyal ağları, chat ve video gibi öğeleri kullanarak nasıl modern bir hikaye anlatımı oluşturulabilir üzerine bir kurs.
Oyun Kuranlar (play makers): 8-13 yaş arası katılımcılara yönelik tiyatro atölyesi.
Perde arkası (Backstage Insights): Dört mevsim boyunca gösterimde olan oyunların tasarım konsepti üzerinde yoğunlaşılarak, kostümlerin, aksesuvarların ve prodüksiyonların nasıl gerçekleştirildiği anlatılıyor.
Commedia dell’Arte: Ortaokul öğretmenlerine yönelik.
Shakespeare on Stage: Shakespeare yöneten öğretmenlere yönelik.
Kısacası tartışmanın lüzumu yok! Susalım! Aynı bizdeki DT gibi!