Tiyatro, varoluşundan bu yana bireyi düşünmeye, sorgulamaya, neden-sonuç ilişkisi kurmaya, eyleme geçmeye, zamanı kaliteli geçirmeye, haz duygusunu ve beğeni düzeyini yükseltmeye ve bence en önemlisi yaşamla arasında bağ kurmasına aracı olur. Sanat bireye kimliğini kazanmasında önemli bir yol göstericidir. Birey olmanın temellerinin atıldığı çocukluk hatta bebeklik yıllarında oyunun, sanatın ve tiyatronun kişilik ve sosyal gelişime katkısı oldukça fazladır.
Tiyatro sanatı, çocukların eğitiminde mutlaka kullanılmalıdır. Çünkü çocuk doğar doğmaz yaşamla bağını oyun yolu ile kurmaya başlar. Çocuk, dış dünyadan etkilenme sonucunda, taklit yeteneğini kullanarak canlandırma yapar, hayal dünyasından kattıklarıyla oyunlarını zenginleştirir. Çocukların yalnız yada arkadaşları ile oynadıkları oyunlara baktığımızda, bir tiyatro eserinin sahnelenme aşamasında yaşanan sürece ne kadar çok benzediğini görürüz. Birlikte karar verme, rol dağılımı yapma, herkesin kendi rolünü canlandırması, oyun ve tiyatro arasında pek çok ortak noktanın olduğu gösterir. Tiyatronun, başka bir deyişle canlandırmanın, çocuğun çok yönlü gelişimine önemli katkılar sağladığı bilinmektedir. Çocuğun dikkat, algılama, dinleme, konuşma, bedenini de kullanarak anlatma ve yorumlama gibi iletişim becerilerini gelişir. Böylece çocuk kendini ve sorunlarını ifade edebilmeyi ve yorumlamayı öğrenir. Soyut ve teorik olay ve kavramların anlaşılıp somutlaştırılmasına yardımcı olur. Böylece olaylar karmaşık bile olsa çocuk kolayca anlar ve yorumlar, çatışmalarla olumlu biçimde baş etmesini öğrenir. Tiyatro, çocukların yaratıcılıklarını ve düş güçlerini zenginleştirir. Estetik duygularının gelişmesine katkıda bulunur. Algılamayı çeşitlendirdiği için ilerleyen eğitiminde öğrenmeyi ve uygulamanın temelini oluşturur. Eleştirel bakabilmeyi, olayları, durumları ve kavramları mantık süzgecinden geçirmeyi, problem çözebilme konusunda çok yönlü düşünmeyi öğrenir. Çocuğun işbirliği yapma, sosyal ilişkiler, iletişim kurma gibi sosyal yönlerinin gelişmesine katkıda bulunur, çocuğun sosyal gelişimini hızlandırır. Duygularını tanıma ve bunları ifade etmesi açısından bakıldığında çocukların duygusal gelişimine katkıda bulunur. Rol oynama aşaması empati kurma yeteneğini geliştirir. Keyifli ve kaliteli zaman geçirmesini sağlar. Sanatsal ve estetik bir gözle bakmayı sağlar ve bu bakış açısı diğer sanat dallarını da kapsamaya başlar.
Aldığım tiyatro eğitimi ile gördüm ki; tiyatro çocuklara ulaşmanın önemli bir yolu. Burada mutlaka değinmeden geçemeyeceğim bir konu var o da; oyun seçimi. Bu konuda anne-babalardan ve eğitim kurumlarından çok dikkatli olmalarını öneriyorum. Eğitimsiz, ticari kaygı ile yola çıkılarak, çocukların yaş ve psikolojik gelişimleri düşünülmeden sahnelen oyunlar maalesef çocuklar üzerinde olumsuz etkiler yapmaktadır. Bunu nedenle çocukların izleyeceği oyunların seçiminde önceden araştırma yapmak çok önemlidir.
Rol aldığım sayısız çocuk oyununu düşününce, çocukların tiyatroya olan ilgilerinin, heyecanlarının sahnede ki oyuncuları ne kadar yüreklendirdiğinden de bahsetmek isterim. Çocukların içten kahkahaları, yerlerinden oturmalarına engel olan sevinçleri, alkışları… Oyunun yorucu temposundan geriye, oyuncuların aklında ve yüreğinde kalan tek şeyin çocukların sevgi dolu çoşkusu olduğunu eklemek isterim.
Çocuklarımızın hayat yolunda emin adımlarla ilerlemesini sağlamak için sanattan, tiyatrodan, yaratıcı dramadan mutlaka yararlanılmalıdır. Sizde bu sürece bir tiyatro oyununa bilet alarak başlayabilirsiniz.
Hale Şenözgen Buruş, Oyuncu ve Drama Eğitmeni