Afife Tiyatro Ödülleri – Ne mi Düşünüyorum?

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Nilgün Kurt

‘Afife Tiyatro Ödülleri adayları açıklandı, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?’

Üç gündür bana bu soruyu yöneltiyorlar. İnanın adaylar konusunda hiçbir şey düşünmüyorum. Gösterilen adaylar jüri üyelerinin kararıdır ve onların tercihidir.

‘Aman da o oyun varken bu mu aday gösterilirmiş, o oyuncu yerine bunun aday gösterilmesi gerekirdi’ gibi kısır döngüden öteye gitmeyen tartışmalarla da hiç ilgilenmiyorum.

Benim ilgilendiğim ve üzerinde düşündüğüm, tartışmalara neden olan; ödüllerin seçim ve veriliş sürecini düzenleyen yönetmelikte, adayların belirlenmesi için konulmuş kriterlerinden biri olan, oyunların en az 75 kişilik salonda ve yine en az 15 temsil oynanması şartıdır.

Benim asıl düşündüğüm bu şartın aklıma getirdiği sorularıdır;

AKM ve Taksim Sahnesi’nin kapatılmasıyla Devlet Tiyatrosu oyunlarının alışveriş merkezlerinde sahnelendiği ‘İstanbul Avrupa Kültür Başkenti’nde yaşıyoruz.

En az 75 kişilik kaç sahnemiz var?

Elimizin parmaklarıyla sayacağımız bu sahnelerde kaç bağımsız-alternatif tiyatro topluluğunun oyunlarını sahneleme şansı var?

Şansı varsa da kaç oyun sahneleme şansı var?

Bu sahnelerde yer bulamayan bağımsız-alternatif tiyatro toplulukları, ancak sahneleyebilecek alanlar için az bütçeli-kastlı işler üretiyor olabilirler mi?

Bu durum üretim sürecinde toplulukları kısıtlayan, üretmek istedikleri işlere de gem vuran bir sorun olabilir mi?

Ya da az bütçeli-kastlı işler üretmek toplulukların kendi tercihleri olamaz mı?

Ürettikleri işler az bütçeli-kastlı olduğu için kalitesiz, ‘değerlendirmeye değmez’ olabilir mi?

Bağımsız-alternatif tiyatro topluluklarının oyunlarını 50 kişilik sahnede oynamaları da kendi tercihleri olamaz mı?

Bütün bu soruların ışığında ‘oyunların en az 75 kişilik salonda ve yine en az 15 temsil oynanması şartı’ bağımsız-alternatif tiyatro topluluklarını ve ayakta kalmak için uğraş veren bağımsız sahneleri ‘görmezden gelme’ anlamına gelebilir mi?

Sahneleme alanlarının azlığı ve yetersizliği, medyada yer bulma, reklam bütçeleri olmadığı için tanıtım ve seyirciye ulaşma sorunlarıyla mücadele ederek varlıklarını sürdürmeye çalışan ve bunu da büyük ölçüde kendi çabalarıyla başaran bağımsız-alternatif tiyatro toplulukları özellikle bu sezon çok sayıda başarılı işler çıkardılar.

Kendi metinlerini yazdılar, sahnelediler.

Bunu görmek için etrafımıza şöyle bir bakmamız yeterli.

İzlemek, dinlemek, seyretmek gerekli.

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Nilgün Kurt

Yanıtla