Yaşam Kaya
Tiyatro sıfırnoktaiki, Türkiye’de büyük boşluk halinde duran “politik tiyatro” kavramına yeni anlamlar yükleyen bir grup. İngilizlerin “in your face” dedikleri, yani Türkçe “yüzünüze karşı” anlamına gelen, iki binli yılların tiyatro akımıyla artık günümüzün politik sorunları gerçek anlamda sahnedeki değerini buluyor. Philip Ridley’nin “Kainatın En Hızlı Saati” adlı oyununu sahneye koyan Tiyatro 0.2, günden güne güçlenerek ilerleyen kadrosu sayesinde yine mükemmel bir işe imza atıyor. Kapitalizmin yarattığı karakterleri sahnede acımasızca eleştiriliyor.
Oyunun eleştirisine geçmeden önce Philip Ridley’den ve oyundan kısaca bahsetmek lazım. Ridley, 1967 yılında Londra’da doğmuş genç tiyatro yazarı. Ayrıca kendisi sanatın çeşitli dalları ile yarı profesyonel düzeyde ilgilenmekte. Yazar eserlerinde günümüz dünyasının yarattığı insan çeşitlerini sert üslubuyla eleştirirken, kendisine yönelik sapık, sapkın, aykırı dünyanın sesi… gibi eleştiriler de tüm dünyada çığ gibi büyümektedir. Ridley’nin oyunları Türkiye’ye ilk kez Dot ile gelmiş olsa da, gerçek anlamda yazarın anlatmak istediğini sahneye aktaran Tiyatro 0.2 olmuştur. Sanatçının “Korku Tüneli” oyunuyla korku toplumuna dönüşen dünya insanının fotoğrafını çeken grup, “Kainatın En Hızlı Saati” oyunuyla çektiği fotoğrafa yeni karakterler eklemiş.
Oyunda 19. yaş gününü kutlamaya hazırlanan Cougar, yaşlılığı bir takıntı haline dönüştürmüş sapık bir kişidir. Cougar’ın yaşı 19’un çok üzerinde olmasına karşın, genç erkekleri yaş gününü kutlama bahanesi ile evine davet etmekte, partinin sonunda eve çağırdıklarına acımasız bir son hazırlamaktadır. Yaşlılığı bir türlü kabul edemeyen adamın tuzağına o gece genç Foxtrot düşmüştür. Cougar ve onu koşulsuz seven ev arkadaşı Tock (Kaptan) yine sapıkça ve acımasızca bir işe hazırlanırken ummadıkları bir durumla karşı karşıya kalırlar. Eve gelen Foxtrot yanında partiye davetli olmadığı halde nişanlısını da getirmiştir. Cougar’ın gece ile ilgili tasarladığı tüm planlar altüst olurken, partinin sonu beklenmedik bir olayla sonuçlanacaktır.
Ölü Kuşlar ve Kapitalist Sistemin Yarattıkları!
Konuda Tock karakteri evi partiye hazırlarken, evin dört bir yanına “ölü kuşlar” asmakta. Bu durum karakterlerin kapitalist sistem içinde ölü hayatlar yaşayan insanlar olduklarını ifade etmektedir. Tek kutuplu sistem içinde hızla kültürel ve ahlaki çöküş yaşayan bireylerin sistem tarafından bedenleri, beyinleri öldürülerek birilerinin istediği hayat şartlarına göre yaşamaya mahkum edilişleri oyunun her noktasında karşımıza geçiyor. Sadece dış görünüşe önem veren dünya insanları; hayatı yaştan, görüntüden, tüketmekten başka görmeyen insanların içlerine düştüğü çaresiz sürükleniş oyunun ana hatlarını oluşturmuş. Kainatın en hızlı saati insanların beyninde ilerken, sevgiden yoksun hayatlar kendi sonlarını ortaya çıkarıyor! Yazarın kapitalizme saldıran keskin kalemi dünyadaki tüm yazarlara ders niteliğinde. Philip Ridley, vahşi kapitalizmin ne derece berbat bir sistem olduğunu yazdığı oyunuyla bir kez daha kanıtlıyor!
Konuyu sahneye koyan Eyüp Emre Uçaray dar sahnesini olabildiğine geniş tutmayı başarmış. Sahnenin tüm bölümlerini oyunun içine aktif biçimde yerleştirmiş. Ölü kuşları insanların gözüne gözüne sokarken, yazarın göstermek istediği ‘öteki dünya’ kavramını ön plana çıkarmış. Korhan Soydan (Cougar) rolünün hakkını veriyor. Pislik içinde sürüklenen psikopat karakterini yerinde tepkilerle oynuyor. Oyunda mükemmel bir performans sergileyen Güçlü Yalçıner (Tock) insanların vicdanına seslenirken, karakterinin duygusal yapısını harika analiz ediyor. ‘Ölü kuş’ metaforu onunla şekillenmiş. Barış Gönenen (Foxtrot) partiye gelen saf, küçük erkek rolünde iyi, fakat cinselliğin olduğu bölümde biraz daha canlı olabilir. Ve Iraz Yöntem. Foxtrot’un nişanlısını oynarken, karnında taşıdığı çocukla ilgili hayalleri, ayrıca partinin sonundaki performansı izleyenleri büyülüyor. Sahnede çok iyi! Banu Çiçek Barutçugil (Cheetah) söyledikleri ile oyunu derin bir sessizliğe çekiyor. Oyunun ekipçe başarısına diyecek söz yok!
Tiyatro 0.2, Philip Ridley’in zor bir metnini almış, zor bir uğraşın içine girerek şahane bir yorum haline dönüştürmüş. Kapitalizmin bütün pislikleri oyunun ayrıntılarında gizli. Sezon içinde mutlaka görülmesi gereken bir gösteri İkinci Kat’ta sizleri bekliyor…