Adım Adım Dans Rehberi: Yvonne Rainer

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Mimesis Çeviri – Yvonne Rainer ve çalışmaları taviz vermez, meydan okur ve son derece etkilidir. Ancak Yvonne bir X Factor konuğu olmayacak.

Guardian, 24 Aralık 2010, Çeviri: Banu Açıkdeniz

Kavgacı… Yvonne Rainer Trio A’da dans ederken.

Kısaca

Anti-sanatı savunan bir sanatçı, bir aktivist ve aynı zamanda estetiğe önem veren biri olan Yvonne Rainer, kavgacı, muhalif ve şaşırtıcı bir figürdür; Yvonne yaptığı çalışmalarla koreografiden sinemaya geçti ve sonra tekrar koreografiye geri döndü. Yvonne, hiç bir zaman popüler olmadı ama çok uzun bir süre boyunca etkili oldu.

Arkaplan

1934’te San Francisco’da doğan Yvonne Rainer geleneksel dışı ve aykırı bir şekilde yetiştirildi. Ebeveynleri -Polonyalı Yahudi bir anne (“potansiyel bir sahne annesi”) ve bir İtalyan (“anarşist bir badanacı”)- bohem sanatçılar ve radikallerle iç içeydi, ancak birkaç yıl boyunca Yvonne ve erkek kardeşi evden uzakta disiplinli bir çocuk evinde yetiştirildiler. Kafası karışık, istekli, maceracı ve genellikle depresif bir genç olan Rainer sanat dünyasının tam ortasına düştü, orada gelecekte kocası olacak olan soyut ekspresyonist ressam Al Held ile tanıştı. Bir bakıma onunla da olabilmek için, 1956’da New York’a taşındı.

Önce oyunculuk eğitimi aldı fakat o dönem moda olan Stanislavski metodu ona uygun gelmiyordu. Dansa geçiş yaptı, Martha Graham, Merce Cunningham ve balerin Mia Slavenska ile çalıştı. Anna Halprin’in California’da 1960 yılında düzenlediği deneysel yaz okulu onun için dönüm noktası oldu, orada Trisha Brown ile tanıştı. Tekrar New York’a dönen Rainer ve Brown 1962’de, sanat dünyasında oldukça etkili olacak Judson Dans Tiyatrosu’nu kurdular; burası deneysel performansla ilgilenen serbest bir sanatçı kolektifiydi. Aralarında Rainer’ın yoğun ve karmaşık bir ilişki içinde olduğu Robert Morris de bulunuyordu.

Rainer, Judson’ın en üretken ve en tartışmacı koreografıydı ve kendini bir tür anti-dans yaklaşımına adadı. Bu yaklaşım sıradan hareketleri, ifadesizliği, gelişigüzelciliği ve bağlantısızlığı benimsiyordu. 1965 tarihli ünlü dans manifestosu (aşağıdaki “Kendi sözleriyle” bölümüne bakınız) ve 1966 tarihli Trio A eseri sadece onun imzasını taşıyan şeyler olmaktan çıkıp tüm Judson hareketine ait sembollere dönüştü.

1970’te Rainer ve dansçıları Grand Union adında oldukça etkili bir başka performans kolektifinin kurucuları oldular. Rainer 1971’de, Morris’ten ayrıldıktan sonra, intihara teşebbüs etti. Bir “ego dirilişi” ile çalışmalarına geri döndüğünde, filmi eskisinden daha güçlü bir şekilde ortaya çıkan kişisel ve politik dertlerini araştırmak için bir araç olarak görmeye başlamıştı ve bu alana olana ilgisi gittikçe artıyordu. Zaten yaptığı multimedya performanslarda bir süredir filmden faydalanmaktaydı; bunlar arasında en kötü üne sahip olan 1969’daki çalışmasıydı. Bir grup avangart sanatçının davet edildiği şehir dışındaki bir Broadway tiyatrosunda Rainer, iflah olmaz bir şehir isyancısı olarak, pornografik bir filmin gösterimini yapmıştı (eleştirmenlerden biri bu gösterim üzerine “bir tiyatroda görmeyi isteyebileceğim en açık saçık şey” yorumunu yapmıştı). Fakat 1975’te, Rainer canlı performansı tamamen bıraktı ve kendini tamamen film yapımcılığına adadı; dansta gösterdiği muhalif kararlılığı burada da sürdürerek sanat dünyasında filmleriyle de aynı ilgiyi toplamayı başardı.

Daha sonra 2000 yılında, bale yıldızı Mikhail Baryshnikov, White Oak Dance projesine bir koreografi hazırlaması için onu davet etti ve Yvonne’un dansa olan ilgisi tekrar alevlendi. Son on yılda, filmi terk edip koreografiye -temkinli bir şekilde- geri döndü. Çalışmamın temel unsuru olan bedene geri döndüm” diyordu. “Galiba eğer bir kere dansçı olduysan, her zaman dansçı olarak kalıyorsun.”

Yvonne Rainer’ı izlemek

İzlemek anahtar bir kelime: Rainer her zaman fazlasıyla seyircinin farkındaydı. İlk dönem çalışmalarında, balenin sunumcu tavrına ve modern dansın ifadesel/dramatik moduna karşı çıktı ve bunun yerine objektif ve gösterişçi olmayan bir stil bulmaya çalıştı. Gerçekçi bir sunumu (dansçı bir hareketi “icra” etmekten ziyade, “sadece yapacaktı”), görevi anımsatan aksiyonları, monoton dinamikleri ve bazen işkenceye dönüşen tekrarları tercih ediyordu. Seyirci şaşırabilir, deliye dönebilir ya da sıkılabilirdi, zaten Rainer seyircisini memnun etmek için uğraşmıyordu. Girdiği sosyal ortamlarda kendini bir kız gibi “süslemeyi” reddettiği gibi, koreografisi de seyircinin, konforlu bir illüzyonu satın almaktansa sadece ortada ne varsa onu görmesi gerektiği konusunda ısrarcıydı.

Trio A Yvonne’un imzasını taşıyan bir çalışma haline geldi, ancak Rainer “imza” fikrinden rahatsızdı, çünkü bu ifade onun “patron” olduğunu ima ediyordu. Bu eseri icra etmiş olan herkesin bu koreografiyi başkalarına öğretebileceğini açıklayarak Trio A’nın “yazarlık” konumundan feragat etti. Kendisi de bu koreografiyi defalarca değiştirmişti (eser üçlü ve tekli olarak çeşitli şekillerde icra edilmişti), çalışmalarının devamına da yansıyan bir fikirdi; örneğin Continuous Project – Altered Daily [Devam Eden Proje – Günlük Değiştirilir], icra edildikçe oluşan malzeme parçacıklarının, tamamen icracıya bağlı bir şekilde, birikerek ilerlediği bir gösteriydi.

Film çalışmalarıyla birlikte Rainer’ın dikkatini, nesneden (seyredenin gördüğü şey) konuya (seyredenin okuduğu şeye) çevirdiği söylenebilir. Rainer’ın filmlerindeki konular onun kendine yakın bulduğu şeylerdi: icracıların hayatları, feminizm, yaşlanmak, ırk kimliği, menopoz, lezbiyenlik (Rainer 90’ların ortalarında söylemsel bir “politik lebiyenlik”ten gerçek bir deneyime geçiş yapmıştı). Sinema çalışmaları koreografi çalışmalarına kıyasla oldukça tematikti, ancak Rainer filmlerinde de seyirciyi memnun etmekten çok onun kafasını karıştırmayı tercih ediyordu.

Dansa döndüğümüzde, son dönemdeki koreografilerinde dansın kendisine (ve harekete) karşı muzip bir duruş geliştirdiğini görüyoruz. Sırasıyla, Balanchine’nin Agon ve Nijinsky’nin Bahar Ayini eserlerine dalga geçen atıflarda bulunan (ya da onları “indeksleyen”) iki “indeksli” eseri, HM’den küçük bir yardım aldığı AG Indexical (2006) ve RoS Indexical (2007), Pembe Panter teması, bowling, tenis, Marx-kardeşlerin düşüşleri ve (belki de kaçınılmaz bir şekilde) Trio A gibi başka referanslarla da çeşnilenmiştir.

Kim kimdir

Steve Paxton, David Gordon, Douglas Dunn ve Pat Catterson, Rainer’ın ilk dönem dans çalışmalarındaki arkadaşlarıydı. Catterson, farklı yaş gruplarından oluşan ve Sally Silvers, Patricia Hoffbauer ve Emily Coates’un da içinde bulunduğu bir dans grubunun üyesi olarak hala Rainer ile çalışmaya devam etmektedir.

Gerçek

Rainer, intihar teşebbüsü sonrası iyileşme sürecindeyken, dansçılarından biri, Pat Catterson, Rainer’ın öğrencilerini hastaneye getirdi ve öğrencileri Rainer için sokakta kaldırımın üstünde Trio A’yı icra ettiler.

Kendi sözleriyle

“Muhteşem görüntülere hayır, virtüözlüğe hayır, sihir ve kandırmacaya hayır, star imgesinin sahte göz alıcı parlaklığına ve doğa-üstülüğüne hayır, kahramanlığa hayır, anti-kahramanlığa hayır, saçma sapan imgelemlere hayır, icracının ya da seyircinin özdeşleşmesine hayır, tarza hayır, kamplaşmaya hayır, seyircinin icracının hileleriyle baştan çıkarılmasına hayır, eksantrikliğe hayır, hareket etmeye ve ettirilmeye hayır”

Rainer’ın ünlü dans manifestosu (1965).

“Gündelik hayata ait materyalliğin ulvi ve beyinsel düzlemine ulaşmak istediğimizde, bilinç dışı hayatımız bir yoğunluk ve melodram ile çözülür, …heykellerimiz ve koreografik yaratılarımız tam tersine yokluklarıyla eşleşirler.”

Rainer, ilk döneminde savunduğu ifade karşıtı sanat yaklaşımını duygusal ve kişisel bir şekilde ifade ediyor.

“Dansı bıraktım çünkü bu meselelerle [kişisel ve politik] gerektiği gibi baş edemeyeceğimi fark ettim; dil, seslendirme ve diyalogu görüntü ile birlikte kullanmanın olanaklarını araştırmaya başladım. Bu alan, üzerinde çalışmak için çok daha zengin bir kaynak vaat ediyor gibi görünüyordu.”

Moira Jeffrey ile röportaj, The Scotsman 2010.

Diğer bir değişle

“O dönemde pek çok kişi doğal hareketlerle süreç güdümlü ve işi merkeze alan danslar yapıyordu. Bunların çoğu inatçı görünen işlerdi. Bayan Rainer’ın ise oldukça sağlam bir duruşu vardı, fikirleri çok yoğun ve göz kamaştırıcıydı, öyle ki kişiliği ister istemez kendini ortaya koyuyordu- hemen aşağıda, hatta abartısız, formalist yüzeyin biraz üstünde.

John Rockwell, New York Times 2006.

“Rainer… bir melez, hem bir estet hem de bir aktivist.”

Ann Daly, Chronicle of Higher Education 2002.

“Kuşağının en ezber bozan koreograflarından biri.”

Judith Mackrell, Guardian 2010.

Şunu söyleyin

“Sürecin kendisi üründür, mesaj araçtır ve durum sabit değildir (status is not quo).”

Bu ne demek? Bunu, sizi dinleyenlerin yorumlamasına izin verin.

Şunu söylemeyin

“Ayaklarını point kullanmaları gerekmiyor mu? Neden dizlerini germiyorlar? Bunlar dansçı mı?”

Bunlara da bakınız

Rainer’ın yanı sıra Trisha Brown, Lucinda Childs, Twyla Tharp ve Steve Paxton da Judson Dans Tiyatrosu’nun ortaya çıkardığı en ünlü isimler arasındadır.

Village Voice’un dans eleştirmeni Jill Johnston enteresan bir şekilde Rainer’a paralel bir kişiliktir: Johnston, Rainer’ın koreografilerinin ilk destekçilerindendi, Judson’ın davasını destekleyen ilk eleştirmenlerden biriydi ve (Rainer gibi) kendini 60’ların özgürlükçü ideallerine, 70’lerin kimlik politikalarına ve psikoterapiye adayan kavgacı bir figürdü, bir lezbiyen olarak kendini ortaya koydu, yüce idealler ve karmaşık gerçeklikler arasında gidip gelen ters bir patikada yol aldı.

Şimdi bunu izleyin

Rainer Trio A’da dans ederken 1978 (solo).

Rainer 2002’de Trio A‘yı Martha Graham’ı canlandıran Richard Move’a öğretirken.

Rainer’ın ilk filmi, minimalist Hand Movie (El filmi) (1966); Rainer hastanedeyken yapılmıştı.

RoS Indexical (2007).

Yvonne Rainer’ı tekrar nerede görebiliriz

Rainer’ın çalışmalarının yer aldığı film bu sezon BFI Southbank’te 28 Aralık’a kadar görülebilir.

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.