Gökçen Özbek
Mostar’daki Eğitimde Tiyatro Atölyesi Ardından
Bu yıl 24-30 Ağustos tarihlerinde Mostar Drama Eğitimi Merkezi ve Gençlik Tiyatrosu tarafından 26. Uluslararası Alternatif Akademi Master Atölyeleri düzenlendi. Bu kapsamda, Denis Patafta ile “Aktörün Hazırbulunuşluğu”, Ljubınka Stojanovıć ile “Yaratıcı Yazma”, Sead Djulic ile “Eğitimde Tiyatro”, Soheil Parsa and Peter Farbridge ile “Hikaye Anlatma” ve Har Tortike ile “Eğitimde Şiddete Karşı Gençlerle Film Yapma ve Forum Tiyatro” atölyeleri yer aldı. Bu yazıda Oluşum Drama Enstitüsü olarak, Bosna Hersek’teki dramanın gelişimini gözlemlemek ve paylaşımlarda bulunmak için katıldığımız Eğitimde Tiyatro Atölyesi hakkındaki gözlemler aktarılacaktır.
Savaşın etkilerini yavaş yavaş üzerinden atmaya çalışan Mostar’da hemen hemen bütün atölyelerin konusunun şiddet üzerine şekillenmesi pek de tesadüf gibi görünmüyor. Hayat hikayelerinde “ben çok küçüktüm, savaş başladı ve biz kaçtık”, olan nesil şu anda 18-19 yaşında. Savaş konuşmaktan çoktan sıkılmış olan bu gençlik, Sead Djulic liderliğinde yapılan eğitimde tiyatro yöntemi başlıklı atölyenin konusunu oluşturuyordu: “Gençlikte şiddet”. Beş gün boyunca her gün üç saat olarak yapılan atölyede katılımcılar sonuçta kendilerinin planlayacakları şiddet konulu çalışma için hazırlandılar. Bu hazırlanma süreci Djulic’in seçtiği hikaye üzerinden sürece vurgu yapılarak ve uygulamaya yer verilerek gerçekleştirildi. Gerekli görüldüğü zamanlarda da teorik bir kaç noktaya değinildi.
Bosna Hersek Drama Eğitim Merkezi’nin başkanı olan Sead Djulic, 1974’den bu yana Mostar Gençlik Tiyatrosu’nda sanat yönetmenliği yapmakta ve uzun yıllardır gençlerle ve çocuklarla eğitimde tiyatro yöntemi ile çalışmaktadır. Atölye boyunca şiddet, statü ve şiddetin olası merkezleri üzerinde çalışan Djulic, zaman zaman TIE (Theatre in Education) eğitimde tiyatro kavramı üzerinde de durdu. Boşnakça’ya eğitimde tiyatro ya da eğitsel tiyatro olarak çevrilebilecek bu kavramın temellerinin eğitim ve tiyatroya dayandırıldığını açıkladı. Bu yöntemde tiyatronun, süreçte role giren aktörler ve izleyiciler için bir uyaran ve başlangıç noktası olduğunu söyledi. Sonrasında bu “izleyici” olma durumunun aktif katılım ile hikayenin bir bağlam içinde beraberce yaratımına yönleneceğini belirtti. Lideri, yarı öğretmen veya organizatör olarak gören Djulic, bu kişinin roldeki öğretmen veya aktörler ile katılımcılar arasında problemi, olayı ve iletişimi yöneten kişi olarak görülmesi gerektiğini söyledi. Bu süreçteki aktiviteler tiyatro unsurlarını içerse de, katılımcılar bir performansa değil dramatik bir formda problemi deneyimleyip kendi algılayışlarını ifade etmeye yönlendirildiğini açıkladı.
Atölye’de eğitimde tiyatronun 7 unsuru şu şekilde sıralandı:
1. Asıl konu/temel kavram
2. Karşıtlık (contradiction)
3. Merkezdeki/temel eğitsel soru
4. Tuzak
5. Hedef grup
6. Bizim için rol ve yönergeler
7. Katılımcılar için rol ve yönergeler
Bu yedi unsuru içinde barındıran süreçte, Djulic öncelikle bir konunun olması gerektiği üzerinde durdu. Bu konu içerisinde mutlaka bir karşıtlığı barındırıyor olmalıdır. Bu mutluluk/mutsuzluk, umursamama/önemseme, barış/savaş gibi bir karşıtlık olabilir. Bu karşıtlığa dramatik çatıyı oluşturmak için ihtiyaç vardır. Bu süreçte bir eğitsel sorunuz olmalı. Bu sizin süreç boyunca üzerinde duracağınız ama yanıtlamaktan kaçınacağınız bir soru olmalı. Bu soru üzerine çalışılabilir ama cevabı doğrudan asla verilmemeli hatta mümkünse süreç sonunda da bu net bir şekilde belirlenmemelidir.
Djulic’in savunduğu eğitimde tiyatro anlayışına göre, konunun katılımcılarla paylaşılması sırasında tiyatral bir yol izlenmelidir. Bu oyuncuların oynayacağı bir sahne, liderin role girerek yapacağı bir performans, hikaye anlatma, vb olabilir. Bu ilk tanışma “tuzak” niteliğinde olmalıdır ki katılımcılar bir anda kendilerini olayın içinde ve olayla ilgileniyor bulsunlar. Konumuzu ve planımızı belirlerken ele alınan konunun hangi yaş grubu ile ilgili olduğu netleştirilmelidir. Süreci planlama sırasında da konuyu tanıtacak oyuncular için, lider için ve katılımcılar için ayrı ayrı roller ve yönergeler belirlenmelidir.
Mostar’da uygulanan bu yöntem Türkiye’de şekillenen eğitimde tiyatro yönteminden süreç ve sonuç olarak farklılaşmaktadır. Bizde, eğitimde dramaya doğru evrilen bu yöntem için Djulic drama kelimesini kullanmaktan özellikle kaçındığını belirtmektedir. Bunun başlıca sebebi olarak drama kelimesinin pek çok dilde aynen kullanılıyor olması fakat pek çok farklı anlam taşıması gösterilebilir. Oysa ki, eğitimde dramada Heathcote’un da dışarıdan oyuncu (öğretmen) kullandığını Bronz Çağı adlı çalışmasında görmekteyiz. Sürecin girişinde olmasa da, Bronz Çağını tanıtmak için Heathcote dışarından oyuncular çağırır ve bu kişiler o çağı, o çağda yapılanları katılımcılara oynarlar.
Izida Sakic’in ve Mostar Drama Merkezi’nin konuksever tavrı ile drama, tiyatro, eğitimde drama, eğitimde tiyatro kavramlarını tekrar gözden geçirme ve farklı yorumları dinleme şansı bulduk. Kavramlar ne kadar farklılaşsa da, Mostar köprüsünün mükemmel manzarası eşliğinde Srebrenica aklımızın bir köşesinde beş dolu gün ile Balkan şehrinden ayrıldık. Ceplerimizi yaşadığımız süreçte paylaşılanlar gerçek duygular ve düşünceler ile doldurduk ve hep beraber şiddetsiz bir dünya temennisinde bulunduk.