Bir Dede Korkut Hikayesi
BOĞAÇ HAN
7 – 9 yaş grubu için Anlatısal Oyun – 1 perde – 35 dakika
10 – 12 yaş grubu için Sahne Oyunu – 2 perde – 60 dakika
Türkiye Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğünce “Çocuk Tiyatrosu Birimi” oluşturma düşüncesinin hayata geçmesi için yapılan hazırlıklar çerçevesinde, Ankara Devlet Tiyatrolarında “disiplinler arası çalışma” başlatılmıştır. Pedagog yönetmen, çocuk gelişimi ve eğitimcisi, psikolojik danışman, pedagog dramaturg ve tiyatroda ki diğer aktörlerin (oyuncu, kostüm, ses, ışık vb..) birlikte çalışması ile her yaşa bir oyun sistemi esasında, 7-9 ve 10-12 yaş grubu izleyicilerine çocuk tiyatrosu poetikası araştırmalarımız çerçevesinde “güzel ve doğru” çocuk tiyatrosu izleme alışkanlığı kazandırmak amacıyla“Boğaç Han” oyununun sahnelenmesi hem çocuk tiyatrosu, hem eğitim, hem de eğitimde tiyatro adına oldukça önemli bir adımdır.
Azerbaycan YUĞ Devlet Tiyatrosu’nun baş rejisörü Prof. Vagif İbrahimoğlu’nun “Psikosof Tiyatro Poetikası” sistemi esasında, “yaş ve pedagoji psikolojisi”ne göre “anlatısal oyun” türünden yola çıkılarak Dede Korkut Hikayesi”nden kurgulanmış “Boğaç Han” adlı oyunda, “fiziksel güç yerine akıl ve bilgi gücünün önemli olduğu ana fikri içersinde “yiğitlik, egemenlik, iktidar hırsı, hile, dürüstlük, kıskanma” kavramları çocuklara taşınmıştır..
Kültürümüzü yeni kuşaklara aktarma, doğru öğretilerle çocukları buluşturma, kısacık bir hikayenin sahneye taşınmasında Aristoteles’in Üç Birlik (olayda, zamanda, mekanda birlik) kuralı işletilmeyerek, oyunun yeniden yazımında anlatımsal boşluklar bırakılmıştır.. Böylece oyun sonrası günlerde çocukların kendi aralarında oyun üzerinden sohbet etmeleri, fikir alış verişinde bulunabilmeleri ve sınıf öğretmenleri ile oyunun olay, zaman ve mekan boşlukları üzerine konuşup fikir yürütebilmelerini sağlamak amacı ile sınıf öğretmenlerine yönlendirmeler yapılması düşünülmektedir..
Az sayıda oyuncunun yer aldığı oyunların, az sayıda aynı yaş seyirci çocuğuna, her birinin dikkatini dağıtmadan, doğru mekanda, sahnelemesi ile birlikte oynama hazzının yaşatılması hedeflenmiştir.“Her yaşa bir oyun” mantığımızdan hareketle “Çocuk tiyatrosu, çocukların tiyatrosu, okul tiyatrosu, oyun ve tiyatro pedagojisi, yaratıcı drama, eğitimde tiyatro” gibi kavramların hak ettiği biçimde ülkemizde karşılığını bulması açısından Boğaç Han oyununun öncü bir çalışma olduğu düşüncesindeyiz..
Türkiye’deki çocuk tiyatrosu kuramcı ve uygulamacılarının eylemlerinden farklı olarak sahnelenen oyunun hazırlık aşaması ve “her yaşa bir oyun” çalışmalarının ayrıntıları sizinde ilginizi çekecektir..
Çocuklara tiyatro sanatı ile yaşamı anlatma gayreti içindeki didaktik ama sıkmayan, eğlendiren, düşündüren; çocukların yaş psikolojisini ve çocuk gelişimine göre yaşlara ayırarak oluşturulan “güzel ve doğru” çocuk oyunları ile tanışmasını sağlayarak, çocuğun ilerde daha sık tiyatroya gitmeyi alışkanlık kazandırmak için oyunumuza çocuklarınızı getirmenizi bekliyoruz.. “Boğaç Han” kim mi? diye merak edebilirsiniz. Gelin oyunumuza hem izleyin hem öğrenin. Sizlere sadece küçük bir sır verebilirim. “Boğaç Han” hikayesi, siz yaşlarda bir arkadaşın başından geçenleri anlatıyor. Tek farkla bugünden çok uzaklarda Orta Asya’da Türkmen Beyliğinde yaşamış Boğaç Han.
1.,2.,3., sınıf öğrencileri oyunumuz okulunuzda sahnelenecek.
Okulunuzun çok amaçlı salonunda
45-50 kişinin izleyebileceği sahne mekanı düzenlenecek.
Sınıfınızla birlikte oyunumuzu izleyebilirsiniz.
Oyunumuzu izledikten sonra arkadaşlarınızla,
öğretmenlerinizle oyunumuz hakkında konuşabilirsiniz.
Hatta arkadaşlarınızla okulda ya da evde oyunumuzu kendiniz de oynayabilirsiniz.
Bunun içinde broşürümüzün arkasında oyun metinlerimizi sizin için yerleştirdik..
4, 5, 6. sınıf öğrencileri oyunumuz İrfan Şahinbaş Atölye sahnesinde sahnelenecek. Okulunuzdan 70-80 kişilik gruplar oluşturarak oyunumuzu izlemeye gelebilirsiniz. Sınıf arkadaşlarınızla oyunumuzu izledikten sonra, oyunla ilgili fikirlerinizi arkadaşlarınızla, öğretmenlerinizle paylaşabilirsiniz. Oyunumuza başlamadan önce Devlet Tiyatrolarının oyunlarında kullanılan dekor, kostüm, aksesuar atölyelerini gezerek oyunların nasıl hazırlandığını öğreneceksiniz.
Sizler çok değerlisiniz. Bu yüzden sizlerin tiyatro izlemenin keyfini yaşamanız için çok kalabalık bir ekip; yönetmen, dramaturg, pedagog, psikolojik danışman, oyuncu, suflöz, ışık, dekor, kostüm tasarımcıları, aksesuar, kostüm, dekor, ışık sorumluları ve birçok kişi oyunumuzun sizlere ulaşmasında katkıları oldu. Elbirliğiyle hazırlanan oyunumuzu da sizlerle elbirliğiyle oynayacağız.
Ne kadar büyüseniz de çocukluğunuzun güzelliği, doğallığı hep sizinle olsun.
BOĞAÇ HAN çocuk oyunu, özellikle 7-12 yaş arası çocuklara yönelik tiyatro deneyiminin özel bir alt grubu hakkında bilgi arayanlar için örnek teşkil etmektedir. Umuyoruz ki çocuk tiyatrosu yapanlar, öğretmenler, ebeveynler, toplum liderleri, çocuklarla ilgilenen her kesimce değerli bulunacaktır.. Tabii ki bu oyunu izleyecek çocuklarımız, öğretmenleri ve aileleri için tiyatro tarihi, süreci, pedagoji, psikoloji bilgilerinin ve deneyimlerinin çok az olduğunu varsayarak bu oyun yeni çocuk tiyatrosu çalışmalarımız hakkında anlayış kazandıracaktır.. Oyunumuz “çocuk tiyatrosunda yeni arayışlar ve yeni paradigmalar” hakkında “Bir Felsefe-Bir yöntem” in ortaya serilmesinde, tartışmaya açılmasında bir örmek teşkil edecektir. İzleyici çocuklar ve onlardan sorumlu eğitimci ve aileler, çocuk tiyatrosu yapanlar, oyunda yöntemden çok felsefe olduğunu ve hatta yöntemlerin uygulamalı felsefe olduğunu fark edebileceklerdir.. Bu orantısızlık “çocuk tiyatrosu” yöntembiliminin temelde “ yetişkin tiyatrosu” ile aynı olmasından kaynaklandığına dikkat çekmek isteriz.. Bununla birlikte teatral deneyimlerin bir alt grubunu oluşturan ve çocuk izleyiciye yönelik olan tarihsel gelenekler, amaçlar ve teknik vurgulamalar vardır. Hedef seyircinin yaş grubundan başka, geleneksel çocuk tiyatrosu ile geleneksel yetişkin tiyatrosu arasındaki önemli fark, çocuk tiyatrosu eyleminin altında yatan güçlü felsefi idealdir. Bu oyun bu felsefelerin ve oranların doğrudan bir sonucu olan yöntem bilimsel vurguların incelenmesine yardımcı olmak içinde hazırlanmıştır diyebiliriz.
Tipik bir çocuk tiyatrosu sanatçısı, kendini bu eyleme adamış kimsedir. Çocuk tiyatrosunda çalışmayı “kolay” ve “rahat” bulan pek çok kişinin olduğunu gördüm, duydum.. ama çocukların sanatsal eğitimine hayatlarını adayanların çoğu, bunu idealist olduklarından yaparlar. Kişi, diğer tiyatro türlerinde olduğundan daha fazla, çocuk tiyatrosunda onlara bir şey vermek istediği için oynar, yönetir, üretir veya yazar.. Belki bu, insanoğlunun, gelişimini etkilemenin bir yolu ve dolayısıyla bir tür ölümsüzlük eylemi olduğu içindir. Belki modern teknolojik karmaşanın çiçek dürbününden değerleri, etiği veya ahlakı kurtarma biçiminde yardım etme isteğidir.. Neden ne olursa olsun sonuç açıktır: Çocuk tiyatrosunun yürümesi güçlü biçimde çalışanların felsefesine bağlıdır. Bu yüzden bu oyun çocuk tiyatrosunun felsefesini, sürecini, kültürler arası motifleri ve farklılıkları, izleyicinin etkilenimine yönelik hazırlanmış; tavsiye niteliğinde gelişimsel bir sıralamayı göstermeye çalışılmıştır.
Çocuk tiyatrosu sınıf, ırk, cinsiyet, din, ulus temelinde hiçbir ayrımın olmadığı bir tiyatrodur. Nüfusun her kesimi tarafından da izlenebilir. Bu, tiyatro izleyicisini eğlendirir; onların daha iyi insanlar olmasını özendirir. Üstelik bütün bunları, devletin ve devlet tiyatrolarının sahip olduğu mali ve toplumsal, eleştirel, ilgi ve desteğin, çok küçük bir bölümü ile yapar. Çocuk tiyatrosu, prestij ve sanatçısı az, dramatik edebiyatı da pek olmayan bir tiyatrodur. Buna rağmen nüfusun yüzde yüzene ulaşma ve yeni bir Türkiye tiyatrosu geleneğinin temeli olan potansiyele sahiptir. İdeal olan, çocuk tiyatrosunun her fırsatta yaratıcı drama, eğlence draması, akademik drama incelemeleri ve diğer sanat araştırmalarıyla ilişkili olmasıdır. Çocuk tiyatrosu çocuğa bir ürün sunar; yaratıcı drama ise çocuğu bir sürece dahil eder. Biz bu oyunda yaratıcı dramayı, oyunun yaş gruplarına göre yeniden yazımında ve provalarda daha sonra seyirciye sunulacak bir ürün geliştirmek için de kullandık.. Fakat tam anlamı ile yaratıcı drama ürünü değildir oyunumuz.. Benim için sahne büyüsü, çocuğun hayal dünyasını ele geçirmeli, sahneleme, metin, kurgu, oyunculuk karşısında çocuk düşünceye dalıp çağrışımları, anlatım ve oyunculuktaki mantıksal boşlukları kendi kendine, yaşıtdaşları ve rehber öğretmenleri ile oyun izleme sürecinde ve sonrasında hayallere dalıp söze dökebilecek istek uyandırmalıdır. Bu oyunda vurgumuz izleme sürecinde olduğu oyunun konusunu değil, konunun anlatıldığı süreci-biçimi göstermek tercih edilmiştir. Çocuğun sonuç ihtiyacını bulabileceği keşfi yapmasını ve oyun izleme alışkanlığını sağlamak hedeflenmiştir.. Yaratıcı dramanın çocuk tiyatrosuna katkıları, etkilerinden biri de, çocuğun izlediği oyunun değerlendirmesini yapma isteğinin beslenmesinde yol gösterici olmasındadır. Çocuk izlediği veya katıldığı oyunda sadece bir karakter yaratmaya çabaladığında, karakterleşmenin farkına varır ve değerini bilir. Dramatik yoğunluk problemi ile uğraşmak ve diyalog bulmaya çalışmak onu sahne dili ve öykü yapısını daha iyi değerlendiren yapacaktır. Bu farkındalığın çocuğun izlediği oyundan zevk almasını engelleyeceğini söylemek, hiçbir enstrümanı çalmamış birinin müzikten daha çok hoşlanacağını söylemek gibidir. Süreç bilgisinin çocuğu daha eleştirel yapacağı doğrudur; yoksa bu, nefret edilecek bir olgu değil, sanatsal eğitimin ve izlemin bir amacıdır.
Çocuk oyunun izleme prosesinde yeri geldikçe oyuna oyuncu olarak da katılabilecek duygunun uyandırılması, oyuncuların sahnede kostümlerini giyiyor olmaları sürecinde çocuk sesini nasıl kullanabileceğini, hangi kostümü nasıl ve nerde giyebileceğini, diğer karakterlerle nasıl bir iletişim kurabileceğini, anlatılan ile yapılan arasındaki ilişkinin değişkenliğini, nasıl bir etkileşim içinde olabileceği gibi konularda bir hazırlık aşamasını da yakından görme ve takip etme şansı yakalayacaktır. Çocuk izlediği oyuna yer yer katılabileceğini bilirse özgüven ve cesaret oluşumunu geliştirmek adına oyuna katılmayı gerçekleştirmiş yaşıtlarını sahnede görünce onların başarısını görür ve onlar gibi olmayı arzular. Çocuk sahnede, kendi yeteneklerine, özellikle anne babasını ve arkadaşlarını etkileme yeteneğine güvenmeyi öğrenir. Öte yandan, hem oyuncu hem de seyirci için başarısızlık, alay konusu olma, bıkkınlık, özgüvenini yitirmek tehlikesi de vardır.. Özenli bir oyuncu, oyuna katılmış çocuğa nasıl yaklaşacağını bilerek bu gibi olumsuzluklara karşı bilgi ve deneyimlerini geliştirmeli, seyirci çocuğu korkacağı-çekineceği bir gösterişle karşı kalmaması için nasıl özenli olması gerektiğini bilmelidir.. Oyununda çocukların daha verimli katılımını sağlayabilmesi için çocuk oyunu aktörü, ekipteki arkadaşları ile uyum içinde olmayı başarabilen, onların yetenekleri çerçevesinde esinlendirebilen, izleyici-katılımcı çocuğun yaşına uygunluk esasında yeteneklerini ve sınırlarını güvenilir biçimde yargılayabilen coşkulu, duyarlı biri olmak zorundadır.. Çocuk tiyatrosu esinlenmeye uygundur, standart bir çalışma eylemi bunun için çabalamalıdır. İyi bir yapım gören çocuk, konudan daha çok oyuncunun kendisine karşı olan inandırıcılığını ve onu ikna edebilmeyi ne kadar kısa sürede başarıp başarmadığına göre oyunu takip etmeye devam edecektir. Oyunculuğunun başarısını ölçmekle ilgilenemeyecektir.. Çocuk tiyatrosu çocuğun ilgisini çeken yöne bakmaksızın başka bir gelişimi hareket geçirir.. Elbette her oyun seyretme gruplarında esinlenmiş ve kendini ciddi bir oyuncu olmaya adamış olağanüstü yetenekli çocuklar mutlaka olacaktır.. Bu tür çocuklar genellikle bulabildiği her çeşit tiyatro deneyimini elbette yaşamak isteyebilir…
Hangi türden olursa olsun, tiyatro çalışması, tüm sanat eğitimi ile bütünleşecek bir fırsat sunar. Tiyatro, diğer sanatsal araçlarını, özellikle müzik, dans ve mimariyi kapsayabilir. Çocuğun kendi yaşının kuralları ile sahnelenmiş iyi ve doğru bir çocuk oyunu ile tanışma, bu sanatları öğrenmek için bir motivasyon anlamına gelebilir. Müziğin renk, form yada vücut hareketleri ile aynı şeyi söyleyebileceğini fark edebilen çocuk, pekala, diğer sanatlardan, kendi sanatsal biçimini bulabileceği şeyleri çıkaracak ve öğrenecektir. Sanatsal eğitimin, tiyatro izlemenin amaçlarından biri de bu olduğundan, diğer araçlar arasında müzik ve sanat çocuğundoğru çocuk tiyatrosu ile tanışmasına rehberlik etmeye yarayacaktır. Tam tersi de doğru olsa bile, arka plandaki müzik ve resim çocuğun tiyatroyu daha iyi anlamasına yardımcı olur. Bu kavrayış çoğu kez çocuğun hareketi göz ardı etmesi ve tasarıma odaklanması olarak tek yönlü gelişse de en azından onun oyun dünyasına girmesini sağlar. Dikkati kısıtlı olan çocuğun, çok sayıdaki diğer uyarıcıların farkına varmasına neden olacak ve kavrayış sınırları giderek genişleyecektir. Bu yüzden diğer sanatlarla ilişkin bilgiler tiyatroya doğru ilk etkiyi sağlar. Her öğrencinin anaokulundan üniversiteye dek kendi yaşının özelliklerine göre sahnelenmiş tiyatro ile az da olsa tanışmış olmalıdır. Tiyatro ile tanışmak tüm sanat eğitimi için bir sentez oluşturur. Çocuğun tiyatro izlemeye hazırlanmasını ve tiyatroyu analiz etmesini sağlamak için dramaturg, çocuk gelişim uzmanı, pedagog, psikolojik danışman, drama lideri ve oyuncuların birlikte uygulamasında fayda görülmüş çıkarımlar vardır.