“Airswimming” Soft G Productions’ın ilk ürünü olarak bu yıl 17. İKSV Uluslararası Tiyatro Festivali’nde ilk gösterimini gerçekleştirdi. Genç İngiliz yazar Charlotte Jones’un gerçek bir hikayeden yola çıkarak yazdığı oyun 1920’ler İngiltere’sinde iki kadının bir akıl hastanesinde birlikte geçirdikleri elli yılı anlatıyor.
“Airswimming”i izlediğimde sahnede anlatılan bu gerçeğe dayanan kadın dostluğu hikayesinden, oyuncuların yorumu ve reji bağlamında hikayenin ele alınışından oldukça etkinlendim. Ardından Airswimming’in oyuncuları ve aynı zamanda Soft G Productions’ın kurucuları Esin Alpogan Harvey ve Lara Agar Stoby ile sohbet etme fırsatım oldu. Tiyatro geçmişleri bir zamana kadar farklı farklı ilerlemiş, sonra Londra’da London Academy of Music and Dramatic Arts (LAMDA) ‘da yolları kesişmiş ve sonunda Soft G Productions’ı kurarak tiyatro dünyasındaki yollarına birlikte devam etme kararı almış Esin ve Lara ile, Türkiye ve Londra arasında geliştirmeye çalıştıkları tiyatrocu kimlikleri, Soft G Productions’ın kuruluşu ve Airswimming üzerine konuştuk.
Soft G Productions
Lara, Soft G Productions isminin çıkış noktasını anlatırken şöyle diyor: “Aslında bu isim bizim Türk köklerimizin bir temsiliyeti. Ailelerimiz uluslararası alanda sebep olduğu zorluk sebebiyle soyadlarındaki ğ’leri g yapmak zorunda kalınca, isimlerimizde görünen Türklük de silinmiş. Yapım şirketinin adı ile bu yumuşak g’yi yeniden edinmek ve Türk tarafımız ile yeniden ve sürekli bir bağlantı kurmak istedik.”
Soft G Productions’ın merkezi şu an Londra’da, ancak zamanla İstanbul’da da üretim yapabilecekleri kalıcı bir yer yaratmak istediklerini belirtiyorlar. Londra’da yaptıkları oyunların İstanbul için de anlamlı ve değerli olmasını, gelecekte İstnabul’da sahneye koyabilecekleri oyunların da aynı şekilde Londra için de geçerli olmasını önemli buluyorlar. Soft G Productions’ın hedefini İstanbul ve Londra hattında, kişisel kimliklerinde zaten var olan İngiltere ve Türkiye bağlantısında teatral ürünler ortaya çıkarmak olarak tanımlıyorlar.
Esin ve Lara, Soft G Productions’ın tiyatrocu iki kadının ihtiyacı olarak da ortaya çıktığını söylüyorlar. Esin şöyle diyor: “Tiyatro sahnesine erkek bakış açısı, erkek hikayeleri ve erkek karakterler hâkim durumda. Tabii özel olarak erkeklerin sahnedeki varlığı ile ilgili hiçbir sorun yok. Ancak sizin kendinize ait kadın sesiniz duyulabilmeli. Biz bunun için bir şeyler yapmak istedik”
Yazar ve oyun seçimi
“Airswimming”, yazarının ilk oyunu, ancak oyuncu olarak yer aldığı son oyun. Charlotte Jones oyun yazarlığına başlamadan önce oyuncu olarak tiyatro ile uğraşıyor, ancak işsizlikten ve kadınlar için iyi rollerin çıkmamasından ötürü büyük sıkıntı yaşıyor; kadın hikayelerini sahneye taşımak ve kendi için iyi bir oyun fırsatı yaratmak üzere “Airswimming”i yazıyor. “Airswimming” Charlotte Jones’un da oyuncu olarak yer aldığı haliyle 1997’de Londra’da sahnelendikten sonra, Jones oyun yazarı olarak tanınmaya başlıyor ve sonrasında oyun yazarlığındaki başarı ve tutkusu onu oyunculuğu bırakıp tamamen oyun yazmaya yönlendiriyor.
Esin ve Lara, Charlotte Jones’un bu metninin onun en “kadına dair” oyunu olduğunu söylüyorlar. Soft G Productions olarak bir araya geldikten sonra tiyatro sahnesindeki eril hâkimiyete bir alternatif geliştirmek isterken ve iki kadın oyuncu için bir metin ararken “Airswimming” metnini çalışmaya başlamışlar. Lara bu oyunu neden seçtikleri ile ilgili şunları söylüyor: “Her alanda ve sahnede de eril olanın bu kadar baskın olmasından dolayı pek tabii kızgınız, bu anlaşılır bir şey. Sahnede konusunu kadınlar ve kadın dünyasından alan oyunlar oldukça az. Biz kadınları seslerini duyurabilmek için erkekleşmedikleri bir şekilde, kadınsılıkları ile gösterebilmek istiyoruz, kadınları pozitif ve destekleyici biçimde sahnelemek istiyoruz. Aslında biz kadınlar olarak bir çift bilinçlilik içerisindeyiz. Birbirimizi kadınlar olarak görüyoruz ama bir yandan da birbirimizi erkeklerin gözünden görüyoruz. Bu da hep yarış ve rekabeti beraberinde getiriyor. Bu oyunun güzel tarafı şu ki, iki kadın, çok farklı iki kadın, birbirlerini seviyorlar ve birbirlerine yardım ediyorlar. Aynı zamanda bizim tiyatro yapmak için bir araya gelmiş iki kadın oyuncu olarak dayanışmacı yaklaşımımızı da yansıttığı için bu oyunu sevdik ve bu sebeple ilk ürünümüz oldu.”
Airswimming
Dora ve Persephone ahlaki kurallara uygun davranmadıkları, diğer bir deyişle “ahlaki embesiller” oldukları için cezai ehliyeti olmayanlar için kurulmuş bir tür suçlu kadınlar akıl hastanesinde (St Dymphna’s Hospital for Criminally Insane) hapsedilmişlerdir. Dora ve Persephone her gün birer saat birlikte temizlik yapmak zorundadırlar ve oyun bu birer saatlerin elli yıllık zaman diliminde ucuca eklenmesiyle ilerler.
Dora “erkek gibi” bir kadındır, üniformalara ve orduya hayrandır, kahramanları asker kadınlardır. Persephone ise tam tersine bir “prenses kadındır”, Doris Day’a hayrandır, dans etmeyi ve şarkı söylemeyi sever, kapatıldığı yerden çıkıp da onun için verilen davette güzel elbisesiyle süzüleceği günü bekler.
Oyunda reel ve fantastik düzlem paralel olarak akmaktadır. Gerçek zamandaki Dora ve Persephone, diğer düzlemde Dorph ve Porph olurlar. Bu fantastik düzlemde iki kadın yaşamaya devam etmek için hayal kurar, girebilecekleri bir havuz ya da deniz yokken havada kulaçlar atıp yüzerler ya da dans salonundaymış gibi dans ederler. Böylece dost olurlar ve biraz nefes alırlar. Oyunun başında Dora Persephone’ye destek olur, umutsuzluğunu yenip hapis oldukları yerde aileleri ve tüm yakınları onları unutmuşken bile hayata sarılmasını sağlamaya çalışır. Oyun ilerledikçe, yani Dora ve Persephone yaşlandıkça ve elli yıllık zamanın sonlarına doğru yaklaştıkça Dora yorulmaya ve umudunu yitirmeye başlar, hangi yılda olduklarını bile hatırlamamaktadır. Bu kez de “büyüyüp” olgunlaşan ve Dora’ya yardım eden Persephone olur.
Bu iki kadın arasındaki dayanışma ve dostluk oyunun temel vurgu noktasını oluşturuyor. Esin ve Lara da iki kadın arasındaki arkadaşlık ilişkisinin oyun üzerine yürüttükleri kendi çalışmaları açısından da merkezi bir yerde durduğunu söylüyorlar.
Oyunda anlatılan gerçek hikayeden çevrelerindeki insanlara bahsettiklerinde, özellikle İngiliz beyaz erkek arkadaşları, bu hikayenin İngiltere’de yaşanmış olduğuna, İngiltere’nin tarihinde böyle bir uygulama olduğuna inanmak istememişler. Esin ve Lara bunun toplumsal cinsiyet ayrımcılığının genelde “doğudaki” başka yerlere havale edilen, samimi bir hesaplaşmanın mümkün olduğunca geciktirildiği bir mesele olması ile ilişkilendiriyorlar. Ayrıca, kadın gündemi, kadın hakları, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile ilgilendikleri, bu konulara dair politik bir duruşları olduğunu ve bu duruşlarının sadece bu oyunda değil gelecekteki oyunlarda da işlerine yansıyor olacağını söylüyorlar.
Seyirci ile buluşma
“Airswimming”in Türkiyeli seyirciden aldığı tepki oldukça olumlu. Oyunu izleyenler özellikle teması ve güçlü metni itibariyle oyun seçiminin çok yerinde olduğuna vurgu yapmışlar. Bu da aslında hem Türkiye’de hem de Londra’da etkili olabilen oyunlar seçmek hedefi ile yola çıkan Soft G Productions’ın ilk prodüksiyonunun bu konuda başarılı olduğunun bir göstergesi. Ekip önümüzdeki sezonda oyunu İstanbul’da oynamaya devam etmek niyetinde. Hatta şimdiden haber verelim, oyunun bir dahaki sergilemelerinde yazar Charlotte Jones’u da İstanbul’a davet etme planları yapıyorlar. Bunun yanında oyunu New York başta olmak üzere Londra ve İstanbul dışında diğer duraklarda da oynamak Soft G Productions’ın planları dahilinde.