ERMENİCEDEN ÇEVİREN: Rober Koptaş
Bu yazı Hagop Baronyan’ın Bıduyd mı Bolso Tağerun Meç (İstanbul Mahallelerinde Bir Gezinti) adlı kitabının “Gedikpaşa” başlıklı bölümünden alınmıştır.
Kış aylarında temsiller vererek ahaliyi terbiye eden Vartovyan’ın tiyatrosu da bu semttedir. Bir vakittir Ermenice temsiller Babıâli tarafından yasaklanmış olduğundan sadece Türkçe temsiller veriliyor; mahalleli de Babıâli’den ihtar almamak için Ermenice konuşmuyor.
Bazı hilebazlar bu tiyatroyu fırsat bilir, dört arşın boyunda ve bir buçuk arşın eninde ilanlar hazırlayıp “muhteşem temsil, harikulade temsil, çok cezbeli temsil, fevkalade temsil, alelade temsil” ve daha bir sürü laflarla zavallı milleti burnundan yakalar, abuk sabuk temsiller vererek ahalinin kesesini boşaltırlar. Burada tiyatronun kapıcısı sabah kalkıp kesesinde para bulamazsa tragedya müellifi kesilir. Vartovyan’ın bitmek bilmez çabaları sayesinde tiyatro sahnesinde muhteşem temsiller verilir ama sahnenin dışında, locaların içinde verilen temsiller de noksan değildir. Tiyatroya oynanan oyunu görmek için gidenler azdır; çoğu kimse aradığı şahsı bulmak için localara bakar.
Perde açıldığında seyirciler oyuncuları kuvvetli alkışlarla selamlar ve ardından yüzlerini localara dönerler. Çoğu vakit, alkış vurmanın hiç uygun olmadığı bir lahzada alkış sesi duyulur. Seyredenlerren bazıları şöyle der:
-Ne pespaye adam! Şimdi alkışlayacak ne var?
Bu zavallılar, alkışlayanın oyunu değil, sevdiceğinin verdiği bir tebessümü veya ondan aldığı bir işareti alkışladığını bilmezler.
Tiyatroya genellikle başka mahallelerden gelirler. Gedikpaşalılar senede bir kere tiyatroya gitmeyi müsriflik sayar. Ve zaten buranın sakinlerinin çoğu sadece paraya secde eder, başka bir şeye değil. Senede sadece bir kere tiyatroya gidebilen birkaç kişi de bulunur; onlar da, tartılmamış, ayarı bozuk paraları biletçiye yutturabilirlerse. Eğer biletçi farkına varıp paranın ayarının bozuk olduğunu söylerse şu cevabı alır:
-Bizim paramız noksan da, sizin temsiliniz tam değil ya!
Bazıları da idareli olmak namına ailelerini alıp sokakta, sahnenin arka tarafına dikilir, temsili oradan dinlerler. Kimileri de biletçiyle yahut başka bir memurla anlaşıp tiyatroya bedava girer ve Vartovyan da bu nizamsızlıkların önüne geçip para kazanacağını zanneder.