Bab-ı Tiyatro, Zeynep Kaçar’ın yazdığı ve Mesut Yüce’ nin yönettiği “Koltuk Takımı” adlı sıradışı bir oyunla tiyatro severlerin karşısına çıkıyor. Uzun zamandır siyaset sosyolojisine uzak kalan sahnelerimiz, Bab-ı Tiyatro’nun ironik zekasıyla bu kavramla yeniden tanışmaya başladı. Yüksel Aymaz’ın güzel ışıklarıyla süslü; Toz ve Toz grubunun konulara uygun müzikleriyle şölene dönüşen gösteri sezonun dikkat çekici sahne başarılarından bir tanesini oluşturuyor.
Grubun daha önce sahnelere aktardığı “Sahici Ölümler Plastik Hayatlar” oyunu politik yapısıyla kendinden söz ettirmişti. Dünya siyasetinden Türkiye’ nin sosyal hayatına uzanan geniş perspektif, grubun durduğu çizgiyi bizlere gösteriyor. “Koltuk Takımı” gösterisi de aynı çizginin bir ürünü. Birbirinden bağımsız hayatların ortak bir gecede birleşmesini konu alan oyunun ana yapısında, toplumsal uzlaşı kaosunun yarattığı polemikler var. Aynı gemi içinde sürüklenen kişilerin fikirsel çatışmaları trajikomik bir öyküyü ortaya çıkarıyor.
Öteki Türkiye’ nin yüzü
Oyunda darbeci emekli bir albayın kızı ılımlı İslamcı bir müteahhitin oğlu ile evlilik hazırlığı içindedir. Ulusalcı bir profesör, sade vatandaş kapıcı, uyuşturucu bağımlısı oportünist gençler düğüne katılmak için hummalı bir hazırlığa girişirler. Birbirlerini hiç tanımayan insanların ortak bir gecede birleşecek olması, Türkiye’nin kozmopolit yapısını aynı kare içine alacaktır.
Oyun iki spikerin şişirilmiş medyatik haberleri ile başlar. ‘korkunç’, ‘şok şok şok’, ‘gözlerinize, kulaklarınıza inanmayacaksınız’ gibi klişeleşmiş; insanları televizyon karşısında uyutmaktan öteye gitmeyen yorumlarla süslü anlatılar, düğün gecesi işlenilen cinayete varana dek uzanıp gider. Düğüne katılacakların hayatlarından kısa bölümlerle desteklenen öykü, birbiri içerisine girmiş; ama farkında olmadan yaşanılan hayatlarla desteklenmektedir.
Oyunu yazan Zeynep Kaçar ile yöneten Mesut Yüce birbirinden farklı episodlarla harika oyun ortaya koyuyorlar. Darbeci bir albayın ev yaşantısından, ulusalcı profesörlerin toplumu aşağılayan konuşmalarına; dünyadan bi’haber bağımlı gençlerden İslami hayat şartlarına göre yaşamayı seçen insanlar oyunda kıyasıya eleştiriliyor. Özellikle darbecilik, ulusalcılık ve oportünist düşünceler bu eleştiride önemli bir noktada duruyor. Toplumu aşağılayan düşünce modellerini temsil eden uç düşünceler, şu an Türkiye toplumunun yaşadığı handikabı gözler önüne seriyor.
Üç bölümlü oynar dekor kullanımı ile değişen sahneler; sahne değişimlerindeki konuşmalar; ışığın yerinde kullanımı; medya eleştirisi “Koltuk Takımı” nı bambaşka bir oyun yapmaya yetiyor. Birbirinden müthiş iki oyuncunun sahne performanslarını da buna eklersek gösterinin ne denli ustaca hazırlanmış olduğunu anlarız.
Türkiye’ nin gerçek toplum yapısıyla yüzleşmek isteyenler bu oyunu kaçırmasın. “Koltuk Takımı” 24 nisan cumartesi Oyuncular Kahve’de izlenebilir.