Tiyatro ve drama eğitimcilerinin başlatmış olduğu “Yarış(ma)-Yarıştır(ma): Tiyatro Bir Yarışma Değildir” adlı kampanya takip edenlerin bildiği üzere yaklaşık 180 birey ve kurumun imzasıyla tiyatro alanındaki kanayan bir yarayı gündemleştirmişti. Yaklaşık 3 hafta süren imza kampanyası sonucunda, MEB ve Özel Okullar Derneği gibi kurumlarla görüşme yapılacağı kamuoyuna açıklanmıştı. Kampanyanın pozitif bir moral etkisi olarak, MEB ve Özel Okullar Derneği’nin olayı ciddiye almasıdır.
İlk olarak Türkiye Özel Okullar Birliği ile 2 tane görüşme yapıldı. İlk görüşme Bülent Sezgin ve drama eğitimcisi Gülsün Yaşar tarafından 500 üyesi olan Türkiye Özel Okullar Derneği Genel Başkan Yardımcı Yusuf Tavukçuoğlu ile yapıldı. Yusuf Tavukçuoğlu http://tiyatrobiryarismadegildir.blogspot.com/ adresindeki tüm yazıları okuduğunu, kişisel olarak sürece destek verdiğini belirtmiştir. Nesnel bir ölçüm ve değerlendirme yapılması problemli olan sanatsal projelerde, rekabet unsurunun çocuklara ve gençlere zarar verdiği tezini kabul etmiştir.
İkinci görüşme ise, ASSİTEJ üyesi Ceren Arzu Okur ve Gülsün Yaşar tarafından Türkiye Özel Okullar Derneği Yönetim Kurulu ile yapıldı. Yönetim kurulu toplantısında 15 dakikalık sunum şeklinde kampanyanın amacı ve talepleri hakkında bilgi verildi. Türkiye Özel Okullar Derneği Genel Başkan Yardımcı Yusuf Tavukçuoğlu’nun sanatsal etkinliklere olan pozitif ilgisi ve demokratik tutumunun da etkisiyle, olumlu destek alınacağına dair bir izlenim edinilmiştir. Türkiye Özel Okullar Derneği kısa bir süre içinde konu ile kurumsal bir açıklama yapacağını beyan etmiştir. Yazılı açıklama geldikten sonra kamuoyuna Ceren Arzu Okur, Gülsün Yaşar ve Bülent Sezgin tarafından detaylı bir bilgilendirme yapılacaktır.
Bir diğer olumlu gelişme ise, MEB’lığına yapılan yazılı başvurudan sonra Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu’nun kampanya ile ilgili görüşme talebine olumlu yanıt vermesidir. Bülent Sezgin, ASSİTEJ Türkiye Merkezi Başkanı Doç Dr. Tülin Sağlam ve Oluşum Drama Enstitüsü Başkanı Naci Aslan, Talim Terbiye Kurulu ile 25 ya da 26 Mart tarihinde bir görüşme yapacaktır. MEB temsilcileri, görüşmeye somut verilerle gelinmesini ve sosyal etkinlikler yönetmeliğine dair tüzük değişikliği önerileri yapılmasını talep etmiştir. Üçüncü bir görüşme ise İNGED (İngilizce Eğitim Derneği) ile yapılacaktır.
Tiyatro alanında hak mücadelesi, sevgili Ömer Faruk Kurhan’ın da dediği gibi simularkvari bir şekilde yapılamaz. Haklı taleplerimizi kabul ettirebilmek ve gelecek kuşaklara küçük de olsa bir kazanım bırakmak için ciddi bir efor sarf etmemiz gerektiğinin farkındayız. Biz yetişkinler yozlaştırmış olduğumuz kültürel alanda en azından çocuklarımız uğruna olumlu bir miras bırakabiliriz. 20 Mart Dünya Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Günü ve 27 Mart Dünya Tiyatrolar gününe yaklaşırken, tiyatro alanında hak mücadelesi adına olumlu bir şeyler geliştiğinin haberini yaparak hepinizi selamlıyorum. Şu anda Galler’de “Kapıları Açmak-Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu Festivalinde” yabancı gözlemci olarak bulunuyorum. http://www.agordrysau-openingdoors.org/ adresinden festival ile ilgili bilgi alabilirsiniz. Bir sonraki yazım da bu festival üzerine olacak.