Raskolnikov ve Hizmetçiler

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Ali Bircan Teke

Dostoyevski-1-300x260Genet ve Dostoyevski… Biri, Fransa’da toplumun, dinin ve yönetimin kabul ettiği genel geçer ahlak kurallarını reddetmekle kalmayıp bunları tersyüz etmiş ve hiçe sayarak suçluların, ötekilerin azizi olmuştur. Diğeriyse Rusya’da aynı otoritelerin insanlara sunduğu ahlakı destekleyip, tanrıyı kabul etmiş ve onun adaletini tek gerçek sayarak toplumun yaşadığı çözümsüzlüğün, yozlaşmanın ve ahlaki bozukluğun ancak tanrının düşüncesiyle aşılabileceğine inanmıştır. Bu iki önemli yazar, eserlerinde en alt tabakadan insanları, yoksulları, ezilmişleri hiç bırakmamış, onlara her daim yakın durmuştur.

Edebiyat ve sanat dünyasının güçlü yapıtları arasında yer alan “Hizmetçiler” oyunu ve “Suç ve Ceza” romanı da bu iki büyük yazar tarafından öteki olanlara ve ezilenlere, işlediği karakterler doğrultusunda, suç olgusunun açtığı pencereyle can vermektedir. Ancak Genet ve Dostoyevski’nin -bu eserlerde de, yazarların diğer eserlerinde de- bu karakterlere yaklaşımı oldukça farklılık gösterir. Genet öteki olan karakterini ve eylemlerini kutsal bir yüceliğe taşır. Onun suç işleyen karakterleri, “katil”, “hırsız”, “kundakçı”, “iftiracı” gibi toplumun onlara yönelttiği en acımasız aşağılamalarla kutsal tacı takmış olur. Toplumun veya tüm otoritelerin onun karakterlerine yöneltilmiş “suçlu” yaftası “Hizmetçiler” oyununda karakterlerin hak etmesi gereken ve ulaşılmak için çaba gösterilen ulvi bir unvan haline dönüşür. Dostoyevski’nin kokuşmuş ve ahlaksızlıklarla donatılmış bu düzen içerisinde var olmaya çalışan ezilen karakterlere yakınlığı ise acımak hissiyle paralel bir duygudaşlık gösterir. Dostoyevski’nin bu karakterlere büyük bir sevgiyle bağlı olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. “Suç ve Ceza” romanında da katil Raskolnikov’a karşı yer yer hayranlık ancak daha çok acımayla ve sevgiyle karışık bir duygu beslememek elde değildir. Bu, Dostoyevski’nin Raskolnikov’a bakış açısı ile benzerlik göstermektedir. Çünkü Raskolnikov, Dostoyevski’ye göre tüm hatasına karşın, içinde olan merhamet duygusundan ve en önemlisi de suç sonrası yaşadığı pişmanlığından dolayı bağışlanmayı ve sevilmeyi hak etmektedir.

JeanGenet-HansKoechler1983-croppedİki eserde de karakterlerin suça karışma hali genel çerçevede ortak görünmektedir. Her ne kadar “Hizmetçiler” eserinde işlenen suç olgusu sadece fanteziden ibaret olsa da iki eserde de karakterleri suça götüren onların içinde yaşadıkları düzenle doğrudan ilintilidir. “Hizmetçiler” oyununda hizmetçi olmak, ne kadar iyi bir hanıma sahip olunursa olunsun, beraberinde öteki olmayı getireceğinden suç işlemek için yeterli bir gerekçedir. Solange ve Claire kendilerini hizmetçi olarak bilmiş, öyle kabul etmiş ve hizmetçi olmanın tüm gerekliliklerini yerine getirmişlerdir. Bu gerekliliklerin içinde hanımlarına duydukları nefret ve beyefendilerine duydukları cinsel istek de vardır. Genet’ye göre bu nefretin getireceği cinayet işleme düşüncesi haklı bir düşüncedir. “Suç ve Ceza” romanında ise Raskolnikov, yoksulluğun altında ve sadece yararcı düşüncelere sahip insanların arasında çaresizlik içinde ezilmekte ve hırsızlıkla beraber cinayet işleme düşüncesini aklına getirmektedir. Bu yönüyle Raskolnikov’un çaresizliği onun suç eylemine yardımcı bir gerekçe olmaktadır. Bu anlamda eserlerde işlenen suç olgusunda, yola çıkılan gerekçeler ortaklık teşkil etse de doğurduğu önermeler birbirine karşıt görünmektedir. “Suç ve Ceza” romanında Raskolnikov’un suçu, dünyanın bu adaletsiz düzeni içerisinde kendi adaletini yaratmak istemesinden dolayı, Dostoyevski’ye göre kötü bir kibrin sonucudur. Dostoyevski’nin ahlaksızlık örneği olarak sunduğu, kişinin kendine her yolu mübah sayması, Raskolnikov’da tanrı inancının zayıf olmasından kaynaklanmaktadır. Bu durum romanda Raskolnikov’un, işlediği suçtan ötürü pişman olduktan sonra teslim olup, tanrıya iman ederek çektiği acıların bitmesiyle verilir. Ancak “Hizmetçiler” oyununa bakıldığında pişmanlık duygusu, fantezisi kurulan suç eyleminin gerçeğe dönüşememesi yüzünden hissedilir. Solange ve Claire öteki olmaktan kurtulmanın yolunu hanımefendiyi öldürmekte bulurlar. Ancak Genet’nin ezilen ve öteki olan karakterleri suç olgusunun yarattığı düşünceyle sadece ezilmişliklerinden kurtulabilirler. Öteki olarak kaldıkları andan itibaren de bunu hak etmek ve kaybetmemek için ellerinde geleni yaparlar. Çünkü öteki olmak artık onlar için tek gerçekliktir ve isyanlarının temelini oluşturan bireysel anarşizmleridir.

Suçun var olan isyanın bir sonucu olarak görülmesi, Raskolnikov için de Solange ve Claire için de doğru bir düşünce sayılır. Ne var ki yaratacakları değişim ve daha da önemlisi başkaldırıyı tetikleyen bu düşünceler, kendi içinde farklılıklar göstermektedir. “Hizmetçiler” oyununda iki hizmetçi kız kardeşin dünyayı değiştirmek ya da düzene başkaldırmak gibi bir ideolojileri yoktur. Onlar kendi bireysel anarşizmlerini bulundukları konuma karşın felsefi açıdan başlatırlar. Hizmetçilerin suçu gerçekleştirebilme sonrasında sınıfsal olarak bir farkındalık yaratabilecekleri düşüncesi akıllara gelse de, bu ne Genet’nin ne de hizmetçilerin hesaplayarak hayata geçirdiği bir eylem olacaktır. Oysaki “Suç ve Ceza” eserinde Raskolnikov’un toplumsal olarak adaletsiz işleyen sisteme karşı bir itirazı ve içinde yeşerttiği bir karşı düşüncesi vardır. O kendinin de kendi gibi ezilen birçok üstün insan adayının da, gerektiğinde suç işleme hakkına sahip olması ile adaletin sağlanabileceğine inanır. Raskolnikov’un suçta aradığı toplumsal adalettir. Hizmetçiler ise sadece kendi adaletlerini ararlar. Bu yönüyle iki eserde de var olan başkaldırı düşüncesi karakterlerinin nezdinde birbirinden ayrılmaktadır.

Düşüncenin eyleme geçebilmesi yönüyle iki eser okuyucuya karakterleri bakımından farklılıklar sunmaktadır. Raskolnikov her ne kadar pişman olmuş olsa ve kafası karışmış bir karakter olarak ortaya çıksa da suç düşüncesini eyleme ulaştırmıştır. Solange ve Claire ise daha önce de belirtildiği gibi suçu düşünsel boyuttan öteye taşıyamamış ve öteki olarak kalmaya devam etmişlerdir. Bu durum Raskolnikov’a hizmetçilere nazaran fazladan bir boyut kazandırmaktadır. Raskolnikov’un değişimi sonucunda ortaya çıkan düşünce onun suç öncesi düşüncelerine aykırı bir tutum sergilese de, eylem sonrası değişim yaşayabiliyor olması onun gerçeklerle yüzleşebilmesine ayna tutmaktadır. Bu yönüyle Raskolnikov, eyleme geçmiş bir karakter olarak, hizmetçilerden daha üstün bir yerde bulunmaktadır.

Bir eylemin ya da düşüncenin hangi koşullar altında suç sayılabileceği, hukuki ya da ahlaki anlamda nasıl suç olgusuna dahil edilebileceği daha önce araştırılmıştı. “Suç ve Ceza” romanında da bu arayış hem Raskolnikov’un gözünden, aklından geçen düşüncelerle sunulmakta, hem de Lujin gibi ahlak dışı hareket eden, tiksinti uyandıran paracı bir karakterin yaşamına hiçbir şey olmamış gibi devam etmesiyle, böylesi yozlaşmış bir toplumun içinde cezayı kimin daha çok hak ettiğinin düşündürülmesiyle görülmektedir. Bu şekilde Dostoyevski, böylesi bir düzende sadece Lujin gibi adamlara yer olduğunu vurgulamaktadır. “Hizmetçiler” oyunundaysa suçun hangi koşullarda suç olabileceğine dair bir tartışmanın var olduğunu belirtmek mümkün değildir. Çünkü yıllarca hanımlarının yaşantısı altında ezilen, sadece hizmetçi olarak anılan iki kız kardeş için suç, kendi benliklerine kavuşmalarının biricik yoludur. Suç, onları hizmetçi olmaktan çıkartacak, kendileri yapacak tek eylem ve hedef eylemdir. Bu yönüyle de hizmetçiler için suç, araç değil amaç olmaktadır.

Görülüyor ki iki eserde de suç olgusu önemli ve geçerli temellere dayanmakta ve karakterlerin gözüyle bakıldığında haklı bir başkaldırıyı ortaya koymaktadır. Tamamen zıt dünya görüşlerine sahip iki büyük yazar tarafından, farklı amaçlar gözetilerek, farklı türlerde yazılmış olan bu iki eser, “Hizmetçiler” ve “Suç ve Ceza”, adil olmayan sistemlerde bu düzeni kuranların ve destekleyenlerin refah içinde, sözde erdemle ve sözde iyiliklerle yaşayacaklarını ancak bu adaletsizliğe karşı çıkanların suçlu ilan edileceklerini göstermektedir.

-Jean Genet’nin “Hizmetçiler” ve Dostoyevski’nin “Suç ve Ceza” eserlerinde suç olgusunun karşılaştırmalı olarak incelenmesi-Lisans Tezi’nden

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Ali Bircan Teke

Yanıtla