Şehir Tiyatroları’nda Sansür Tartışmalarına Dair…

Pinterest LinkedIn Tumblr +

DarülbedayiBu sezon, kendi kökenini oluşturan Darülbedayi’nin kuruluşunun 100. yılını kutlayan İBB Şehir Tiyatroları yılın son günlerinde gündeme gelen bir sansür iddiası ile sarsıldı. Görünen o ki bu sansür iddiası ve bu iddiaya eklenen başka meseleler bu yılın ilk günlerinde de gündem olmaya devam edecek. İddiaya göre Cibali Karakolu adlı oyun 25 kez gösterim yaptıktan sonra protokolün de katılımıyla gerçekleştirilen gala gecesini takiben sansüre uğramış, oyundaki fahişe sahnesi oyundan atılmıştı. Bu iddiaları Nedim Saban Armağan Çağlayan’a verdiği röportajda detaylı bir şekilde dile getiriyordu. Ayrıca Radikal Gazetesi’nden Yekta Kopan, Genel Sanat Yönetmeni Erhan Yazıcıoğlu’na konu ile ilgili 10 soru yöneltti. Erhan Yazıcıoğlu bu sorulara oldukça detaylı yanıtlar verirken Nedim Saban’a ise daha sert bir tavır takındı. Hem ilginç ifadelerle kendisini cevapladı hem de yargıya başvuracağını açıkladı. Üstelik Nedim Saban’ın oyununun seyirci krizinde olduğunu, bu yüzden de sansasyon peşinde olduğunu söyledi ve gerekirse kendisine seyirci gönderebileceğini de sözlerine ekledi. Erhan Yazıcıoğlu’nun açıklamalarında dikkat çeken diğer önemli bir ayrıntı ise “oyunculara otokontrolü öğretmek” ifadesiydi.

Sosyal medyada bu konuyla bazen düzeysizleşen bazen hakaretamiz bir hal alan mesajlar görülürken kurum içinden iki farklı ses de meseleye farklı yaklaşımlar getirdi. Kurum çalışanlarının örgütü konumundaki İŞTİSAN, yayınladığı bildiride meseleye bakışını açıklığa kavuşturdu. İŞTİSAN bildirisi, yapılan uygulamanın sansür değil Genel Sanat Yönetmeni’nin hakkı olan bir uygulama olduğunu dile getirerek Erhan Yazıcıoğlu’na sahip çıktı ve kurum içerisindeki “ispiyoncuları” açığa çıkarmanın kendilerinin en önemli meselesi olduğunu beyan etti. Kurum içinden bir diğer ses bireysel bir “açık mektup”tu. Yıllardır Şehir Tiyatrosu oyuncusu ve yönetmeni olan Hülya Karakaş Genel Sanat Yönetmeni Erhan Yazıcıoğlu’na bir mektup yazarak “sansür” iddiasının gerçek olduğunu ifade etti ve “diğer meseleleri” gündeme getirdi. Öyle meselelerdi ki bunlar hepsi de en az sansür iddiaları kadar önemli ve de detaylı bir tartışma ve araştırma konusuydu. Öte yandan Cibali Karakolu’nun başrol oyuncusu Zihni Göktay ise basına verdiği bir söyleşide oyun daha sahneye konmadan önce zaten sansüre uğradığını açıkça belirti. Sakıncalı görülen espriler oyundan atılmıştı.

Yapıyı Tartışmak

Aslında Zihni Göktay’ın açıklaması, Şehir Tiyatrolarındaki sansür meselesinin kişiler arasına sıkışan tekil bir çatışmanın konusu değil, gayet yapısal bir sorun olduğunu bir kez daha ortaya çıkardı. Bu tablo, sansür tartışmasının halkın vergileriyle çalışan bir sanat kurumunun özerk bir yapıya sahip olup olmayacağı ile bağlantılı olduğunu gösteriyor. Tartışmalar veyahut kavgalar, yapıyı ve mekanizmayı eksen alan bir minvalde yürütülmediği müddetçe meselenin magazinel kalmaya mahkum olduğunu ise tiyatro tarihi bize ispat ediyor.

Öte yandan İBB Şehir Tiyatrolarında son günlerde önemli gelişmeler de oluyor. 100. yıl dolayısıyla çeşitli etkinlikler düzenleniyor. 100. Yıl Darülbedayi Okulu açılması planlanıyor. Bir süredir sessiz kalan Çağdaş Gösteri Sanatları Birimi yeniden canlandırılıyor500 sayılık Türk Tiyatrosu dergisi online erişime açılıyor. Değeri çok büyük bir kamu hizmeti. Fakat aynı süreçte Şehir Tiyatrolarının arşivinin ciddi bir bölümünün kaybolduğu ortaya çıkıyor.

Darülbedayi’nin kurucusu Muhsin Ertuğrul’un 1965’te kaleme aldığı bir yazıda ifade ettiği gibi “Bir adım geri, bir adım ileri” olmaması için daha çok çabaya, şeffaflığa ve özgürlüğe ihtiyaç var.

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: EDİTÖR

Yanıtla