Kobanê ile dayanışmak amacıyla sınırda nöbet tutan halka destek için çok sayıda sinemacı, tiyatrocu, müzisyen, dansçı sınıra gelerek nöbet eylemine katıldı. Özgür Sanat Girişimi adıyla direnişe katılan sanatçılar marşlar, kilamlar ve türkülerle direnişe destek verdi. Sanatçılar Kobanê’nin insanlığın soylu direnişi için bir isyan çığlığı olduğunu kaydetti. Sınırda düzenlenen eylemlere katılan sanatçılar, Kobanê direnişi için değerlendirmelerde bulundu.
Zulme Karşı Buradayız
Müzisyen Özlem Gerçek; sanatın, hayat ve direnişin içerisinde olması gerektiğinin altını çizerek, bu ülkenin hakim güçleri görmek ve duymak istemese de bütün dünyanın gözlerinin önünde bir direnişin gerçekleştiğini söyledi. Gerçek, sanatçılar olarak ırkı, dili, rengi ne olursa olsun barbarlığa karşı, zulme karşı, direnen bütün halkların yanında olduklarını dile getirdi. MED Kültür Sanat Merkezi Sanatçı Erol Berxwedan da her ne kadar sanatçılar olarak sınır hattına gelmekte geç kalsak da Kobanê için yapılan eylem ve etkinliklere katıldıklarını dile getirdi. Kobanê’ye yönelik yapılan saldırılara karşı ellerinden fazla bir şey gelmediğini kaydeden Berxwedan, “Uzaktan da olsa Kobanê için canlarını feda eden arkadaşlarımızın yanlarında olduğumuzu bilmeleri bize yeter” diye konuştu.
2’nci günde gelmeliydik
MKM Sanatçısı Özlem Bağlayan ise ‘52’nci günde değil 2’nci günde buraya gelmeliydik. Şu an burada YPG savaşçılarının bir adım ötesinde olmak bile bana güven veriyor” dedi. Arzela Kültür ve Sanat Merkezi adına gelen sanatçı Aram Serhat, “Kobanê namus ve şerefimizdir. Burada bu direnişi günlerdir sürdüren YPG ve YPJ’yi selamlıyorum” diye konuştu. Gölge Kültür ve Sanat Merkezi’nden müzisyen Sinan Gökçe de insanlık için çok önemli süreçlerden geçildiğine vurgu yaparak, devrimci ve yurtsever sanatçılar olarak buna kayıtsız kalamayacaklarını dile getirdi. Gökçe, “Kürdistan’daki bu yiğit mücadele bütün insanlık için kazanımlara ulaşacağından ve Kobanê’nin kazanılacağından da hiç şüphemiz yok” dedi.
Tarihe yeni bir destan
Sınıra gelen Hacettepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi Antropolog Sibel Özbudun, Kobanê’de direnen halkın, baş kesen, küçük kızları pazarlarda satan vahşi çetelere karşı mücadele ettiğini ve tarihe yeni bir destan armağan ettiğini kaydederek, kendilerinin sınıra gelmesinin de enternasyonalist bir dayanışma olduğunu ifade etti. Araştırmacı-yazar Temel Demirer de sözlüklerin artık daha ekonomik olarak kullanılması gerektiğini belirterek, “Çünkü Kobanê’deyiz, umudu ve hayatı savunan, sömürgeciliğe karşı ‘Êdî Bes e’ denilen bir coğrafyadayız” dedi.
Sınırda devrim marşları
Sanatçılar eş zamanlı olarak Miseynter ve Mehser köylerinde yapılan eyleme katıldı. “Bijî Berxwedana Kobanê” ve “Bijî Berxwedana YPG/YPJ” sloganlarıyla seslerini sınırın diğer tarafına duyurmaya çalışan direnişçilere sanatçılar devrim marş ve ezgileriyle katkı sundu. Sanatçıların birlikte söylediği marşlar sınır nöbeti tutan direnişçilere büyük moral verdi.
