Rosas ve Ictus: Vortex Temporum- Müziğin Dışında Hareket

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Mimesis Çeviri/ Anne Teresa De Keersmaeker, Grisey’in skorunu dans ile yorumladığından daha fazla, kendi korkusuz hayalgücünün bir ilişkisi olarak harmanlıyor.

Guardian, 28 Mayıs 2014, Çeviri: Gökhan Gökçen

Rosas-and-Ictus-Vortex-Te-011[De Keersmaeker’in] merdanesinden çıkan koreografi Rosas ve Ictus: Vortex Temporum

 Mark Morris ya da George Balanchine’in müzikalitesi hakkında konuşurken, koreografilerini tek bir  müzik skorunu yorumlayan veya görselleştiren tek bir unsur olarak ele alırız. Ama Anne Teresa De Keersmaeker’in yeni işinde çok farklı bir şey oluyor.  Gérard Grisey’in Vortex Temporum’unda De Keersmaeker müzik ve koreografiyi kendi korkusuz, yaratıcı ve bazen de sinir bozucu uyumsuz beyninin merdanesinden geçiriyor ve onları kendi ilişkiler ağına yediriyor.

Çalışmanın açılış kısmında sadece müzik var. Grisey’in skorunu dinlemek başlı başına bir meydan okuma, ama altı müzisyen tarafından ilginç bir fiziksellik içinde icra ediliyor. Neredeyse nota damlacıklarının sessizliğe düşmesini görüyorsunuz, sürekli genişleyen ses halkaları oluşturuyorlar. Ve işin sessiz olan ikinci kısmına geçildiğinde sahneden ayrılıyorlar ve sanki koreografi onların bıraktığı yerden devam ediyor.

Dansçılar sadece  skorun döngüsel dinamiğini yansıtan, dalıp giden, spiral hareketler yapmıyor, belirli sivri şekiller ve ritimlerle, kemancının kesik kesik kafa hareketlerini ve piyanistin ellerindeki ani hareketleri de hatırlatıyorlar. Dansçılar ve müzisyenler sonunda birleştiğinde, Grisey’in skoru uzun ve eğilen ses çizgileri halinde paketleniyor. Grisey’in skoru mekanı doldururken sadece dinlemiyoruz, icracılar titizlikle koreografisi yapılmış hatlarda hareket ederken sesin yoğunlaşmasını ve dağılmasını yansıtıyorlar. Hatta kuyruklu piyano tekerlekleriyle kendi yörüngesinde hareket ediyor ve Jean-Luc Plouvier mükemmel bir şekilde çalmaya devam ediyor.

Ses ve hareketi, müzisyenlerle dansçıları birleştirmek bir halüsinasyon etkisi yaratıyor ve De Keersmaeker sadece final kısmında daha geleneksel bir ilişkiye dönüyor, müzisyenleri sahnenin gerisine alarak dans için alan açıyor.

Burada koreografi daha geniş bir gruplamaya doğru genişliyor, sapan koşmalar ve dönmeler, ama sapkınca, hem dans hem de müzik önceki bölümlerdeki parlak netliğe ve vecizliğe sahip değil. Parçanın en donuk ve hantal kısmı, ama yine de erken ayrılanlar sondaki güzelliği kaçırdılar. Yavaşça dansçılar kayboluyor ve müzik incelerek bir nefes fısıltısına ve  sessizliğe dönüşüyor. Orkestra şefinin elleri üzerine düşen cılız ışık bir rahatlama ve dua hissi yaratıyor.

Paylaş.

Yanıtla