Tiyatro Eleştirileri Doğru Gösterileri Kapsıyor mu?

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Mimesis Çeviri / Ülke çapında şimdiye kadar sahnelenenden çok daha fazla sayıda gösteri sahneleniyor. Hakkında yazdığımız oyunları seçme konusunda her zamankinden daha cesur davranmalıyız.

The Guardian, 17 Nisan 2014, Çeviri: Burak Akyunak

Mike Bartlett's King Charles lll at the Almeida theatre

Mike Bartlett’in Almeida tiyatrosundaki King Charles III oyunu için ulusal Britanya basınında yansıma garantisi vardı. Watford’daki yeni eseri ne kadar ilgi toplayabilecek? Fotoğraf: Tristram Kenton / The Guardian

Geçtiğimiz günlerde küçük bir Londra tiyatrosundan neden birkaç aydır orada oyun izlemediğimi soran samimi bir e-posta aldım. Tanınmayan bir yazarın yeni bir oyununu sahneleniyordu ama galaları, galalarla dolup taşan bir haftaya denk geliyordu. Bu iyi bir soruydu çünkü bloglar ve bloggerlar sayısındaki hoş artışa rağmen halen en fazla eleştiri yazısına layık görülen oyunlar genellikle ana akım kültürün değer verdiği oyunlar oluyor.

Bazılarının dediği gibi; bir gösteri kendisine sosyal medya aracılığıyla seyirci bulabilir belki ama büyük sayfalı bir gazetede (veya tercihen birkaç gazetede) yer alan eleştiri yazıları çoğunlukla gösteriye bir statü kazandırıyor ve daha fazla ilgi çekmesini sağlıyor. Sadece izleyici kitlesi tarafından değil, aynı zamanda yapımcılar, sanat direktörleri ve edebiyat yöneticileri gibi yollarının üzerindeki başka insanlara yardımcı olabilecek insanlar tarafından da dikkate alınıyor.

Herhalde küçük köşe sahnelerinin bile bu feryat figan arasında kendilerini göstermek ve seslerini duyurmak için pahalı PR ajanslarına yüzlerini dönmeleri şaşırtıcı değildir. Peki böyle bir yardıma gücü yetmeyenler ne yapacak? Evet, piyasada mükemmel ve donanımlı PR ajansları var ama gala izlenimleri ile eleştiriler arasındaki çizgilerin giderek daha da bulanıklaştığı bir kültürde gerçekten de gala izlenimlerinin eleştirilerden daha önemli olduğu ve eleştiri yazılarına layık görülen gösterilerin sadece PR ajansıyla ilintili olanlar olduğu bir ortam istiyor muyuz? Her zamankinden çok ama çok daha fazla sahnenin olduğu bir dönemde ilgiye layık görülenlerin genellikle hep aynı sahneler olması ve bunlar üzerine sayısız gala izlenimleri ve eleştiriler yazılması çok garip geliyor bana.

Yeni sanatçılar için, ister yazar, yönetmen veya yapımcı olsun, yaptığınız işi görünür kılmak giderek daha da zorlaşıyor, özellikle de sahnelerin, gezici sahnelerin, festivallerin ve fazlasının giderek arttığı bir ortamda. Haftada en az altı gösteri izliyorum ama Britanya çapında olup biten gösteriler bir denizse, benim gidebildiklerim sadece bir kum tanesi eder.

Köklü oyun yazarları ve yönetmenler bile farklı sahnelerde oynanan eserlerinin farklı değerlendirilebildiğini görüyorlar. Rupert Goold’un Almeida’da sahneye koyduğu Mike Bartlett’ın King Charles III oyunu onlarca izlenim yazısına konu oldu ama Watford Palace’da sahnelenecek olan yeni oyunu An Intervention’ın aynı derecede ilgi görüp görmeyeceğine dair büyük bir merak içerisindeyim. Benim görüşüm eleştirmenlerin ve görevlendirme editörlerinin daha cesur olması, rütbe anlayışını kırması ve daha fazla farklı mekâna gitmesi gerektiği yönünde. Bir Pazar sabahı gazeteleri elime aldığımda eleştirmenlerin hep beraber aynı oyuna bin bir farklı yazı yazmak yerine farklı mekânlara gidip farklı oyunlar izlediklerini görmek çok hoş olurdu. Benim en çok beğendiğim bloglar sadece büyük sayfalı gazetelerin takip ettiklerini değil, kendi seçtikleri oyunları içerenler.

Yıllar önce bir editör, ben onun hiç duymadığı bir oyunu izlemeye gitmek istediğimi söylediğimde “iyi olacak mı?” diye sormuş ve benden tabi ki şu cevabı almıştı: “İzlemeden bilemem”. Yeni ve denenmemiş olanı gidip izlemenin riski, bizi hayal kırıklığına uğratacak olması olasılığıdır. Onu görmeye gitmeyerek aldığımız daha büyük risk ise bizim gibi tiyatro hakkında yazanların (ister gazetelerde ister online) birer kapı bekçisine dönüşmemizdir; izlemeye gittiğimiz oyundan ötürü değil, daha onu izleyeceğimiz sahneye varmadan, bizim ve editörlerimizin yapmış olduğu seçimlerden ötürü.

Paylaş.

Yanıtla