‘Dönüşümü’ Sanatla Anlatıyorlar

Pinterest LinkedIn Tumblr +

donusumu-sanatla-anlatiyorlar2f1b9eef0308dce83b6aGezi Parkı direnişi sonrası oluşan ve kentin talan edilmesine karşı mücadele eden Kent Hareketleri, bünyesinde kültür-sanat atölyeleri kurdu. Başta tiyatro olmak üzere belgesel, fotoğraf ve yazı atölyeleri kuran Kent Hareketleri, “kentsel dönüşüm” projeleri adı altında talan edilen mahallerde yaşayan yurttaşların sorunlarını kültür-sanat aracılığıyla gündeme getirmesine ön ayak olacak.

Balat, Ayvansaray, Tozkoparan ve Tokludere gibi yoksul kesimlerin yaşadığı kentsel dönüşüm projelerine hedef olan mahallerin talan edilmesine karşı mücadele eden Kent Hareketleri, bünyesinde oluşturduğu kültür-sanat atölyeleriyle kent mücadelesini yerinden örgütleyecek. Buna dönük olarak da ücretsiz tiyatro, belgesel, fotoğraf ve yazı atölyeleri kuruldu. Yoğun ilgi gösterilen tiyatro atölyesinde katılımcı sayısı sınırsız tutulurken, belgesel ve fotoğraf atölyeleri ise 20 kişilik kursiyerlerle faaliyetlere başlayacak.

Açtıkları atölyelere ilişkin bilgi veren Kent Hareketleri aktivisti Çiğden Şahin, atölyelerin kent hareketinin farklı bir mücadele örneğini temsil ettiğini vurguladı. Yaşam alanlarının “kentsel dönüşüm” adı altında yok edildiğini belirten Şahin, bu tür atölyeler açmaya yönelmelerinin nedenini “Kente dair saldırılar sadece mahallelere olmuyor. Meydanlara, ormanlara, sinemalarımıza, tiyatrolarımıza, bostanlarımıza, kentin hafıza mekânlarına doğru giderek genişliyor ve parça parça yaşadığımız yerlerin hafızaları siliniyor. Tarihi ve kültürel değerlerimiz yok oluyor. Biz de bu atölyelerle bu mücadelenin arşivini oluşturmak istiyoruz. Yok edilen kentlerimizin hikayelerini ortaya koyacağız. Aynı zamanda mahallede yaşayan insanların kendileri yaşadıkları dramları, hikayeleri, yıkımları sanat eserleriyle yansıtırlarsa bu ortaya kolektif bir ürün çıkartacak. Ürünü paylaşmanın, insanları bir araya getirmesinden kaynaklanan bir dayanışma doğacak” sözleriyle ortaya koydu.

ATÖLYELER KENT MÜCADELESİNİN BİR PARÇASI OLACAK

Atölyelerin kent hareketi mücadelesinin bir parçası olarak sürekli aktif olarak devam edeceğini belirten Şahin, amaçlarını ise şu sözlerle ortaya koydu: “İnsanlar bu atölyelere hiçbir şey ödemeden gelecekler ve eğitim alacaklar. Ondan sonrada aldıkları eğitim sonucu bu bilgileri mahalle mücadelesi için kullanacaklar. Ne gibi atölyeler var. Tiyatro atölyesi, belgesel atölyesi, yazı atölyesi var. Biz bu atölyeleri aslında hepsini birbirine bağlı olarak düşündük. Neden, çünkü mesela önce bir tiyatro oyunu oynayacaksanız onun hikayesini önce yazmak zorundasınız. Onun için de oyunu kendimiz oynayacaksak hikayelerini de kendimiz yazalım dedik. Aynı zamanda bu mücadeleyi belgeleyeceksek, fotoğraf çekmeyi de, kamera kullanmayı da öğrenmeliyiz. Bütün mücadelenin belgelenmesi anlatılması, oyuna çevrilmesi için bu atölyeleri kurduk. İlk olarak belgesel atölyesiyle başladık. 4 haftalık bir eğitim programını tamamlayıp, Eylül’e kadar ara verdik. Mücadele sürdüğü sürece bu atölyeler devam edecek. Bir taraftan yetiştirdiğimiz kişiler hemen mücadeleyi belgelemeye başlayacaklar. Diğer taraftan ise yeni gelenler, teorik bilgileri almaya başlayacaklar.”

SANATIN BİRLEŞTİRİCİ GÜCÜNÜ KULLANIYORUZ

Şahin, yazılacak oyunların kentsel dönüşüm projelerinin yaygın olduğu mahallelerde sahneleneceği bilgisini de verdi.

Mücadelelerinde sanatın birleştirici gücünü, insanların birbirine yaklaşmasında kullanmak istediklerini dile getiren Şahin, kurdukları bu kültür-sanat atölyeleriyle insanların kendi sorunlarının farkına varacağını ifade etti. Şahin, çalışmaları çerçevesinde “İnsanlar neyi kaybediyorlar, neyi kaybetmiyorlar, onlara saldıran kim, bu durumu yaşatan kim? Bunun gerçekten farkındalar mı?” sorularına cevap bulmalarıyla birlikte temelde soru sormalarını ve normal yaşam akışı içinde fark edilmeyen sorunları sorgulamasını istediklerini ifade etti.

Evrensel

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.