Hindistan’da Politik Tiyatro: Köktencilik ve Gerçeklerden Kaçış

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Mimesis Çeviri / Tiyatro, Hindistan’daki özgürlük mücadelesinin ayrılmaz bir parçası olmuştu -peki bugün hangi amaca hizmet ediyor? Yaklaşan seçimlerle birlikte, iki oyun yazarı sansür, seyirci beklentileri ve duyulmayı bekleyen yeni sesler üzerine kafa yoruyor.

Guardian, 10 Nisan 2014, Çeviri: Mesadet Sözmen

Disconnect at the Royal Court theatreNikesh Patel, Ayesha Dharker ve Neet Mohan: 2010’da Royal Court Tiyatro’da sergilenen Anupama Chandrasekhar’ın Disconnect adlı oyunundan. Fotoğraf: Tristram Kenton

Anupama Chandrasekhar

Hindistan’da seçimler her zaman oldukça şiddetli ve coşkulu geçer. Bu dönem, sanat ve sanatçıların köktencilerin saldırılarına karşı en açık olduğu dönemdir. 25 yıl önce, sokak tiyatrosu yazarı ve yönetmeni Safdar Hashmi Delhi yakınlarındaki yerel belediye seçimleri sırasında gerçekleştirdiği bir performansın ortasında öldürülmüştü. Geçen ay, ülkede seçim propagandasının sancıları yaşanırken Madras (Chennai)’ta bulunan Evam tiyatro grubu günümüzde Müslüman olmanın ne demek olduğu üzerine bir monolog olan Ali J. adlı gösterilerini iptal etmeleri için üç şehrin polis birimleri tarafından baskı gördü.

Tiyatro kumpanyalarını hedef alan köktenci grupların sayısının ülke çapında artış göstermesi kaygılanılacak bir mesele haline geldi. Köktenci gruplardan biri kendi web sitesinde son 3 yılda sansürledikleri altı oyun, filmler, tv şovları, reklamlar ve kitapların bulunduğu bir liste yayınlıyor.

Anupama Chandrasekhar“Hindistan, bir zamanlar politik tiyatroya karşı çok daha toleranslıydı”… Anupama Chandrasekhar

Hindistan, bir zamanlar politik tiyatroya karşı çok daha toleranslıydı. Bir oyunun yasaklanması gibi bir durum çok nadir görülmüş olsa da (Vijay Tendulkar’ın Sakharam Binder oyunu üzerindeki yasak daha sonradan kaldırıldı), alenen politik olan oyunlar 70’lerde (Olağanüstü Hal yılları hariç) ve 80li yılların başında özellikle benim memleketim olan Madras’ta rahatça oynanabiliyordu. Çocukken Tamil’de hiciv, görkemli mitolojiler, güçlü toplumsal gerçekçilik ve eğlenceli karakter komedileri biçiminde birçok zihin açıcı politik incelemeler izledim. Toplumsal gerçekçi Komal Swaminathan, hicivci Cho Ramaswamy ve mitoloji uzmanı Manohar zamanın tanınan isimlerindendi.

Köktenciliğin yükselişi, ciddi politik tiyatroyu bariz biçimde engelledi. Ancak daha büyük ve sinsi tehdit Brett Bailey’in söylemiyle “piyasanın arındırılmış talepleri”. Etrafımızdaki dünyayla diyalog halinde olmak yerine daha güvenli ve gerçeklerden uzak bir eğlence anlayışına olan eğilim giderek artıyor. Mahesh Dattani, Sunil Shanbag, Maya Rao, Na Muthuswamy, Gnani Sankaran ve Mangai Arasu gibi eski kuşak tiyatrocular hala biz kimiz sorusunu sormaya devam etse de, benim kuşağımın çoğu piyasanın gerekliliklerinin tutsağı olmuş durumda. Neil Simon ve Yasmina Reza, Madras’ın en popüler ve en sık sahnelenen İngilizce yazan oyun yazarları. Diğer şehirlerdeki durum da korkutucu derecede benzer.

Bu tehlikesiz komediler ve histeriye neden olan haber kanallarının arasında Irawati Karnik, Abhishek Majumdar, Neel Chaudhuri gibi duyulmaya çalışan yeni sesler de var. Yakınlarda, Madras’lı genç yönetmen Aruna Ganesh Ram bu seçim yılında özgürlük kavramını incelemek üzere Pan-Hint[Hindistan’ın bütünlüğünü savunan] bir belgesel projesine girişti. Yönetmen Quasar Padamsee’nin So Many Socks projesi Tenzin Tsundue’nin şiirleri ve öykülerini temel alarak Tibet’i ve milliyet ile birey kavramlarını inceliyor. Manipur’lu oyun yazarı ve aktivist Swar Thounaojam İngilizce’yi kendi madun kimliğini keşfetmek adına ustalıkla kullanıyor.

Ancak, bir milyarın üzerindeki nüfuslu bir ülkede, bu sesler çok az duyuluyor.

Akash Mohimen

Tiyatro, Hindistan’ın toplumsal dokusunun geleneksel olarak tamamlayıcı bir parçası olmuştur. Haberleri ve sosyopolitik farkındalığı yaymak, propaganda ve eğlence amaçlı kullanılmıştır. Tiyatro, liderlerin tavsiyelerini yüzlerce kilometre ötedeki topluluklara ileterek Hindistan’ın özgürlük mücadelesinde hayati bir rol oynadı. Dünyanın en büyük özgürlük hareketlerinden birini ateşleyen birçok kıvılcımdan biriydi.

Görünüşe bakılırsa 21. yüzyılda Hint tiyatrosu bu kıvılcımı kısmen kaybetti. Politik oyunlar çok ender görülüyor. Vijay Tendulkar ve Badal Sircar’ın 70’lerdeki metinlerinin adaptasyonları haricinde, var olan politik oyunların sayısı oldukça az.

Akash Mohimen“Sadece tiyatro yaparak ayakta kalmak gittikçe zorlaşıyor”… Akash Mohimen

Birçok yazar, hikaye anlatıcılığı ile daha önce hakkında konuşulmayan önemli konuları aydınlatmak arasında bir denge bulmaya çalışıyor. Ama seyirciler bu tarz prodüksiyonlara karşı hep mesafeli. Bunların iç karartıcı ve fazla mesaj kaygılı olduğunu düşünüyorlar; bugünlerde dolaşan düşünce ise “onlara beyinlerini kullandırtmayı sağlamak”.

Farkındalık eksikliğinin, bu zihniyetin oluşmasına sebep olduğunu düşünüyorum. Seyircilerin kendi şehirlerinin ötesinde olup bitene dair ya çok az fikri var ya da hiç bir fikri yok. Kashmir meselesiyle ilgili bir oyun duydular mı, temadan etkilenip bir arkadaşlık hikayesine, kaybolmuş masumiyete ve geride kalanın suçluluğuna tanık olmaktansa ondan anında kaçıyorlar.

Sinema endüstrisinin etkisi tiyatronun bilet satışlarına da yansıdı. İnsanlar Prithvi tiyatrosundaki bir oyuna 300 rupi vermektense, bir Pazar günü sinemaya 400 rupi vermeyi tercih ediyor. Sebepleri ise çoğu zaman aynı: gerçeklerden kaçmak.

Böylesine bir düşünce süreci hakimken, sadece tiyatro yaparak ayakta kalmak gittikçe zorlaşıyor. Birisi tiyatro için ne kadar tutkulu olursa olsun bir çeşit finansal destek için filmlere, reklamlara, etkinlik yönetimlerine ve eğitime yönelmek zorunda. Tiyatrodan geçimini sağlayabildiğini söyleyecek insan sayısı çok az.

Mahua by Akash MohimenAkash Mohimen’den Mahua

Son yıllarda şirketlerin finansman sağlamasına rağmen, prodüksiyonların büyük bir bölümü masraflarını ancak karşılıyor. Hatta, bazıları için oyuncuların her sahneye çıkışı para kaybı anlamına geliyor. Yine de, katıksız sahne aşkı onları yıllardır sahneye tekrar tekrar geri döndürüyor.

Kırsal bölgelerdeki tiyatro ise Hint tiyatrosunun en doğru biçimi olmaya devam ediyor. Ülkenin belli bölümlerinde her festival zamanı bedava organize edilen bir performans bulmak mümkün. Performans bir öğretmen, bir çiftçi, bir polis ve bir postacı tarafından bütün köyün katılabileceği bir biçimde oluşturulabiliyor. Konu veya öyküden bağımsız olarak, insanlar yapılan işe kulak veriyor. Seyircinin kahkaları veya gözyaşları sahnedeki oyuncular ve müzisyenler için en büyük adrenalin kaynağı. Gösteride yer alanlar da izleyen seyirci kadar etkileniyor.

 

 

 

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.