[Gülcan Tezcan’ın haberini paylaşıyoruz.] Devlet-sanat ilişkileri, son zamanların en verimli tartışma konusu. Öteden beri “Devlet sanata destek vermeli mi? Sanatın ve sanatçının devletle ilişkisi olmalı mı? Sanata verdiği destek devlete bu alana müdahil olma hakkı tanır mı?” gibi sorular dönüp dolaşıp oturur gündemin başköşesine. Türkiye Sanat Kurumu (TÜSAK) sebebiyle aynı sorular ve korkular bir kez daha sanat çevrelerinin en büyük derdi şimdilerde. Oysa devletin sanatla ilişkisi Cumhuriyet tarihinde batılı sanatları ikame etmek üzere kurulan Devlet Tiyatroları ve Devlet Opera ve Balesi (DOB) ile zaten kurumlaşmış. Herhangi kurumun bir sanat alanını destekleyip, sonra o sanata müdahil olmamasını beklemek de safdillik olur. İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) yaptığı festival ve sanatsal etkinlikte Eczacıbaşı Holding’in, Aksanat ve Sakıp Sabancı Kültür Merkezi’nin işleyişinde ya da Borusan Orkestrası ile sanat galerisinde Borusan Holding’in bakış açısı ve tasarrufu ne kadar etkinse devletin de finanse ettiği sanat kurumlarında belirleyici olması kaçınılmaz! Yapılacak birtakım yapısal değişiklikleri ‘Bunlar tiyatroları kapatacak’ şeklinde okumak ise en hafif ifadeyle tiyatroya ve sanata karşı inançsızlığın bir göstergesidir.
Kulislerin bitmez muhabbet konusu olan ‘Bunlar tiyatroları kapatacak’ iddiası, 1994’te bugünün Başbakanı, Büyükşehir Belediye Başkanı olarak İstanbul’un yönetimine geldiğinde de hararetle savunulmuştu. Korkularla yaşamak yerine tiyatroyu güçlendirmeye çalışmayanlar, yerinde sayan kurumlardan sıkıntı duymuyor olmalı ki sürekli bu korkunun arkasına sığınıp savunma hattında kalmayı tercih ediyorlar.
DIŞA AÇILAN PENCERE
Sinemamızın dünya ölçeğinde gösterdiği başarının neden tiyatroda gösterilemediğini kimse merak etmiyor. Geçen senelerde Haluk Bilginer, İngiltere’deki Shakespeare Festivali’ne katılmasa Türkiye’nin esamisi okunmayacaktı. Son iki yıldır İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın yurtdışı turnelerine ağırlık vermesi de böyle bir eksikliğin farkına varan ‘Belediyenin atadığı, sanattan anlamayan!’ yöneticilerin marifeti. Bu çabanın bir devamı olarak Şehir Tiyatroları 100. Yılı’nda Frankfurt Türk Tiyatro Festivali’ne onur konuğu olarak katılacak. Almanya’da Türkçe tiyatro yapan Tiyatro Frankfurt’un düzenleyeceği festivalin tanıtım toplantısında Kültür Bakanlığı’nın festivale desteği olup olmadığını sorduğumda yazışmaların devam ettiğini söyledi, Tiyatro Frankfurt’un yetkilileri. İBB ile birlikte bu yükü sırtlayan Tiyatro Frankfurt eminim dört dörtlük bir festivale imza atacak. Ancak İKSV’nin her festivaline, Berlin Film Festivali’nde düzenlediği geceye bile desteğini esirgemeyen Kültür Bakanlığı’nın tiyatro adına atılan bu önemli adıma sessiz kalmamasını bekliyoruz. Umut edelim ki basın toplantısında Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan henüz destek çıkmadığı söylendiğinde ‘Tiyatro yine yalnız bırakıldı’ diyen festivalin konuklarından Erhan Yazıcıoğlu haksız çıksın.
