Nefes Almak İçin Tiyatroya Gidin

Pinterest LinkedIn Tumblr +

933499_detay[Selin Çalışkan’ın Habertürk’te yayınlanan haberini paylaşıyoruz.]

Bugün 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü, insana insanı insanla anlatan, hayatın insanın içini boşaltan keşmekeşinden uzaklaşıp nefes almamızı sağlayan, topluma, ülkeye, dünyaya, siyasete uzaktan ama en derininden bakış atmamızı sağlayandır tiyatro…

 Son bir yıl ülkemizde tiyatro ve tiyatrocular açısından pek iç açıcı geçmedi ne yazık ki… AKM ile başlayan tiyatro sahnelerinin kapatılma süreci, Şehir Tiyatroları’nda bizzat o tiyatrolarda oynayan oyuncuların, oyun yazarlarının ve sahne sanatçılarının itirazlarına rağmen gidilen düzenleme, oyunların sansürlenmesi, sanat kurumları için idam fermanı demek olan TÜSAK, tiyatro sanatçılarının yaşadıkları sorunların başlıcalarıydı.Barış Atay’ın oynadığı “Kırmızı Yorgunları” oyunu Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kültür Sosyal İşler Dair Başkanlığı tarafından sahne temsilinin kaldırıldığı duyurulmuş, gelen tepkiler üzerine oyuncularının isimleri sahnenin aylık programında yazmazsa oynayabilecekleri söylenmişti.

 Ödenekli tiyatrolar daha başka sorunlu bir uygulama ile karşı karşıya kaldılar. Yıllardır Kültür Bakanlığı’ndan yardım alan 20’ye yakın özel tiyatroya bu sezon ödenek kesintisi uygulandı. Bakanlık ayrıca yardım verdiği tiyatrolara imzalattığı protokole yeni bir madde koyarak oyunlara “genel ahlak kriteri” getirdi. Yani bundan böyle “genel ahlaka uygun” oyun sergilemeyen tiyatronun yardımı 15 gün içinde yasal faiziyle geri alınacak.

Ama tüm bu olumsuz tabloya rağmen tiyatrolar çoğalmaya, genç oyuncular apartman dairelerinden sahneye çevirdikleri mekanlarda sözlerini söylemeye devam ettiler. “Doğru bir tanedir, doğru bilinen dile gelmelidir” diyen bu tiyatrolar arasında Sahne Hal, Krek, İkincikat, Altıdan Sonra Tiyatro gibi oluşumları saymak mümkün.

Dedik ya bugün Dünya Tiyatrolar Günü; bugün sözü başkalarının değil tiyatrocuların söylemesi gerek. Dizi ve tiyatro oyuncusu Ahmet Mümtaz Taylan’a kulak verelim.

Haberturk.com’a konuşan Taylan, “Her 27 Mart’ta tiyatro sanatının hayatımızdaki öneminden bahseder dururuz. Doğrusu bu iyi niyetimizin objektif bir değeri olmadığını görmek zorundayız. Türkiye’de sanat / siyaset ilişkisi hiç bir dönemde uygar bir seviyeye taşınamadı. Son yıllarda da egemen siyasetin tiyatro sanatına yönelik sekter tutumunu kaygıyla izliyoruz. Yerel seçim sonrasına bırakılan TÜSAK Yasa Taslağı hayata geçecek olursa, ödenekli sanat kurumlarının tamamının tasviyesi, siyasi iradenin iki dudağı arasından çıkacak bir sözcüğe bırakılmış olacak. Devlet Tiyatroları, Devlet Opera ve Balesi gibi kurumlar bir gecede kapatılabilecek. Dünyada tiyatro sanatının kitlelerle bayram tadında buluşması için seçilmiş bu özel günü, sanat kurumlarının daha özgür ve özerk çalışmasını sağlayacak yöntemleri konuşmak yerine, varlık sebebini tartışarak geçireceğiz ne yazık ki.” diyerek dile getirdi duygularını.

Yine Haberturk.com’a konuşan tiyatro oyuncu Savaş Özdemir tiyatroyu ülkemizde artık altın aramaya benzetiyor. “1 gram altın için tonlarca toprak atıyoruz diyen Özdemir:

Kurumlar kapatılıyor kapatılabilir… Ama bu bizi korkutmuyor daha da ateşlendiriyor. Çünkü ben hoşgörüye inanıyorum. Sanatın hoşgörü temeline dayalı yapısı benim en ateşli silahım. Hoşgörünün, duyguların sadeliğinin, ve tarafsızlığın olduğu bir alandır tiyatro; sevgi doludur, eşit yaklaşır herkese. Sadeliğin, tarafsızlığın ve hoşgörünün olduğu özerk bir tiyatro için sonuna kadar her gece sahnedeyiz. İktidarlar gelir geçer ama tiyatro hep var olacaktır. 27 Mart Tiyatrolar Günü kutlu ve hoşgörülü olsun. Sanatta en güzel cevap hoşgörüdür” şeklinde konuştu.

Bugün kendinize iyiliklerin en şahanesini yapın ve tiyatroya gidin.

İzlediğiniz oyundan çıktığınızda gözlerinizin parladığını, düşüncelerinizin yeniden havalandığını, kanınızın hızlı akmaya başladığını göreceksiniz.

“İyi de hangi oyunlara gidelim” diyenleriniz içinde bizden size bir Tiyatrolar Günü Hediyesi.

DNA’mı Muhafaza Et Ruhumu Yeniden Doğursunlar

Toksikoman Kolektif’in oyunu, DNA’mı Muhafaza Et Ruhumu Yeniden Doğursunlar, 19. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında ikincikat-karaköy’de sahnelenecek.

Yöneten: Su Güzey

Dramaturji: Metehan Kayan, Su Güzey

Yapılacak listemizde bunlar yer almakta: Bilincin önermeleri dışında düşünebilmeyi merak ediyoruz; sınırlarını aşamıyoruz. Edimden kaçıyoruz; hep yakalıyor, yüz yüze kalıyoruz. Karşı aklın formülündeki birim değerimiz nedir? Elimiz uzanır mı? (Bunlara hep bakacağız). Neden ve devamlı yeniden konumlanış; kalıntı bırakmamayı amaç edinmeli. Yok olanı olmamış saymadan olmamışı varolmaya teşvik eden bir itkiyi al/öp/yukarı kaldır. “Bu yanımdaki ile aram bin kol mesafeye inse ne rahat” dediğinizde, yani sizi elimize alıp kumanda gibi dizimize

3 Kadın Bin Turna

Tiyatro Tatavla’nın yeni oyunu 3 Kadın Bin Turna, Hayal Perdesi Beyoğlu’nda sahnelenecek.

Daha önce karşımıza çıktılar. Yolda, okulda, otobüste, manavda, kafede, düğünde, sinemada, barda, pazarda, çarşıda, evimizde… Sustular, susturuldular, susmak zorunda kaldılar. Biri, babası yaşında adamla evlendirildiği için; biri, yitirdiği evladını aradığı için; biri, güvenilir insanların varlığına inanıp tecavüze uğradığı için… Bu karşılaştığımız kadınların sadece üçü… Önce turnaların kanatlarına yazıldı umutlar, sonra 3 kadın bedenleriyle söylediler kadına dair sözlerini… Susmamak için, susturulmamak için, susmak zorunda kalmamak için! 3 Kadın Bin Turna, kadın için söylenmiş bir beden tiyatrosu! Rejisi ve koreografisi Arda Alpkıray’a ait oyunda Ayça Bildik, İrem Erkaya ve Yeşim Egemen Özaydın rol alıyor. Kostümlerini Elif Bayraktar’ın hazırladığı, ışık tasarımını Koray Erhan Doğrul’un yaptığı 3 Kadın Bin Turna; derdini, bedensel anlatımın önde olduğu performansla tiyatro sahnesine taşıyor.

Garaj

Yılbaşı gecesi İstanbul’da bir garajda bulunan iki yabancının hikayesini konu alan Garaj, Craft’ta sahnelenmeye devam ediyor.

Yazan: Kemal Hamamcıoğlu

Yöneten: İpek Bilgin

Dekor-Işık: Jesse Gagliardi – Simone Mannino Teaser

Yönetmen Yardımcısı: Olgu Baran Kubilay

Kostüm: Hakan Oktaş

Şarkı: Athena

Ses Tasarım: Özgür Kuşakoğlu

Fotoğraf: Tayfun Çetinkaya

Yardımcı Oyuncu: Ayşegül Aydın

Proje Ekibi: Erdeniz Kurucan, Fulya Filazi, İlker Özer, Okan Başar Bahar

Oyuncular: Enis Arıkan ve Güven Murat Akpınar

Birini sevdiğin zaman şehrin nüfusu 1’e iner…” Yılbaşı gecesi belki o kadar da güzel bir gece değildir… Çok mutlu görünen iki kişi, belki o kadar da mutlu değildir… İstanbul’da bir garaj… İki yabancı… Orkide ve Kahraman… Saatler saniye gibi geçiyor, hepimiz daha da yalnızlaşıyoruz… Ama en azından yılbaşı gecesi herkesin biraz mutlu olmaya hakkı var… 5, 4, 3, 2, 1! İyi Seneler Sev-gi-lim…

 Habertürk

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.