Özel Tiyatrolar Gezi’de

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Zafer Diper

“Destek kurulu jürisindeki bakanlık yetkilileri, Gezi eylemlerine destek veren bazı tiyatrolara yardım yapılmamasını istedi… “ diye bir haber düştü geçenlerde gündeme. Devamında da şunlar var özetle: “Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca her yıl özel tiyatrolara destekle ilgili yapılan toplantıda Gezi eylemleri’ tartışması yaşandı. Üç bakanlık yetkilisinin öncülüğünde toplanan ‘destek kurulu jürisi’ne, bakanlık yetkilileri ellerinde, aralarında bazı muhalif tiyatroların adlarıyla gelerek, ‘bu tiyatrolar gerek Gezi eylemleri sırasında gerekse diğer tartışmalarda hükümeti ve bizi eleştiriyorlar; üstelik ‘bize yardım yapmıyorlar’ diyorlar. Yardım yaptığımız zaman da tabana (AKP tabanı) bu durumu anlatamıyoruz, kamuoyuna açıklamada zor duruma düşüyoruz’ dedikleri belirtildi. Öte yandan, bazı jüri üyelerinin karşı çıkarak ‘tiyatrolara hangi gerekçeyle yardım yapmayacağız? Durum destek yardımlarına ilişkin belirlenen yönetmeliğe aykırı, bakanlığa yakışmaz…’ dedikleri öğrenildi. Güzel Sanatlar Genel Müdür Yardımcısı Ömer Faruk Belviranlı ise ‘tartışma yaşanmadığını sadece fikir alışverişinde bulunulduğunu’ söyledi. Belviranlı, ‘Kurul toplantısı son derece pozitif geçti, hiçbir problemimiz yok…” dedi.

Belviranlı akıllıca konuşmuş, aferin(1): Diğer Bakanlık yetkililerinin yaptığı yanlışı; tiyatroları “bizden olan”, “bizden olmayan” diye ikiye ayırmalarını düzeltmeye çalışmış… Ne var ki “bizden” denilenlerin sayısı az; çünkü tiyatronun doğasında karşıtçılık(muhalefet etme); sanatın diliyle ” karşı durma” var en başta, bir genelleme yaparsak. Sorucu ve sorgulayıcı tutumunu sürdürürken o tiyatrolar, eh bir erk de iş başındadır kuşkusuz her zaman (Bu şimdilerde Ak Parti; başkaları da olabilir) ve onların hoşuna gider mi, örneğin bir Gezi?!.. Belviranlı akıllıca konuşmuş, aferin(2): Çünkü, sen kimin parasını kimden esirgiyorsun, değil mi ya? Bizlerin, halkın vergileriyle oluşturulan bir havuzdan sağlanmıyor mu o destek dediğiniz tiyatrolara lütfedilen küçücük bütçeler?! Hem bizlere verilen o para, ödediğimiz vergiler ve SSK’lar yoluyla yine size, devlete dönmüyor mu; bir anlamda parayı işletmek olmuyor mu? 1 verip, 2 almıyor musunuz? Sayılamalar öyle…

Belviranlı akıllıca konuşmuş, aferin(3): Çünkü böylesi bir yargılama(ve de yasaklama) yapılacaksa devreye girecek başka bakanlıklar vardır, bilmez mi? Örnekse, bir bakanlıktan (Kültür Bakanlığı) “destek” aldığımız bir oyunumuzu, bir diğer bakanlık(İçişleri) “köstek” olup da, “insan hakları ihlalleri”ni anlattığımız oyunumuzu yasaklamadı mı; 13 ayrı dava açılmadı mı hakkımızda?! Ve daha niceleri, diğer tiyatroların başına gelmedi mi?!.. Şu destek ile köstek nasıl da alaycı(müstehzi) duruyorlar öyle yan yana; ayrı ayrı değil ama; gülen ve ağlayan yüz tek bir maskta… Hani onca yoksulluk ve yoksunluk içinde varolma savaşımı veren özel tiyatrolara “destek mi yapılmalı yoksa köstek mi olmalı” diye tartışmalar sürecekse, ben önce bir giriş yapar “valla, ikisi de uyar bize” der, şöyle sonuçlandırırım: “bizler idmanlıyızdır her konuda, yolumuz aynıdır karşıtçı dostlarla, sanatçılarla…”

Birgün

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Zafer Diper

Yanıtla