Geleneksel tiyatronun en önemli özelliklerinden biri siyasal ve sosyal eleştiriler yapmasıdır. UNESCO tarafından Türkiye’nin somut olmayan kültürel mirası olarak seçilen Karagöz oyunları, içerisinde kültürlerarası kaynaşmayı ve barışı barındırır. Ve Karagöz oyunlarının sonu “Her ne kadar sürç-i lisan ettikse af ola.. “ diye biter.
İnsanların düşüncelerini ve taleplerini barışçıl bir şekilde ifade etmesi, toplumların ilerlemesi ve bireylerin gelişimi için demokrasilerin olmazsa olmazıdır.
Türkiye’de bugüne değin hiçbir şekilde bir araya gelmemiş olan her kesimden insan Gezi Parkı direnişiyle alanlara çıkmış, yaşam biçimine müdahaleye karşı, yaşama alanlarının geleceği konusundaki dayatmalara karşı “Ben de söz söylemek istiyorum,” demiştir. Bu çok masum ve haklı bir taleptir.
İnce eleştirileriyle halk bilgeleri haline gelen Nasrettin Hocaları, Karagöz ve Hacivatları yetiştirmiş toplumumuzda, her kesimden halkın taleplerini alanlarda seslendirmesi ülkemizdeki barış ve demokrasi mücadelesini güçlendirecektir.
Ancak günlerdir ülkenin birçok yöresinde eleştiri ve ifade özgürlüğünü hiçe sayan çok sert müdahaleler görülmektedir.
Bu şiddetin bir an önce durdurulması için yetkilileri göreve çağırıyoruz.
Saygılarımızla
UNIMA (Milletlerarası Kukla ve Gölge Oyunu Birliği Türkiye Merkezi)
UNIMA Türkiye Milli Merkezi Yönetim Kurulu