Türk tiyatrosunun usta oyuncularından Genco Erkal, televizyon dizisi sektöründe insanlık dışı çalışma koşullarının bulunduğunu belirterek sanatçıların ve set emekçilerinin birleşip, kendi güçlerini işverene kabul ettirerek, haksızlıklara son verebileceklerini söyledi.
Adana – 14’üncü Devlet Tiyatroları- Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali kapsamında ’Ben Bertold Brecht’ adlı oyunda oynayan Genco Erkal, televizyon dizilerindeki çalışma koşullarının zorluğuyla ilgili oyuncu ve set emekçilerinin tepkilerine destek verdi. Erkal, “Televizyon dizisi sektöründe sanatçılar belki rolü yoksa 3 gün çalışmıyor ama ışıkçılar, sahne teknisyenleri, set dekoratörleri neredeyse günde 18 saat çalışıyor. Maalesef çalışılan fazla saatler için de ek ücret ödenmiyor. Oysa ABD ve İngiltere gibi ülkelerde kimin ne kadar ve nasıl çalışacağı çok net ve fazla mesai ücretlerini de alıyorlar” dedi. Genco Erkal, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde yaptığı, ’İmkanı olmayan tiyatro ve sinema sanatçılarına destek olma amacıyla proje hazırlanıyor’ şeklindeki açıklamayı değerlendirdi. Genco Erkal, “Söylenen projenin ne olduğunu tam olarak bilmiyoruz. Sayın Bakan tabii politikacıdır. Politikacılar bir sürü sözler söylüyorlar. Ama onların ne kadarının gerçekleşebileceğini ancak zaman gösterir. Ama güzel bir düşünce. Ülkemizde sahne ve sinema sanatçılarının geleceğinin güvence altına alınması çok önemli bir konu” diye konuştu.
’HAKLARI İÇİN MÜCADELE ETSİNLER’
Dizi sektöründeki oyuncuların çalışma koşullarına ilişkin soruya da yanıt veren Genco Erkal, şunları söyledi: “Bu duruma karşı oyuncuların sendikalaşması çok önemli. Oyuncular Sendikası gibi bir girişim var ve yeni başlangıcında olmasına rağmen çok önemli bir atılımdır. Dünyanın her yerinde sanatçı emekçiler çalışma koşullarını kendi güçlerine dayanarak oluşturdular. Amerika’da Amerikan vatandaşı olmayanların çalışması dahi kısıtlanmıştır, kendi ülkelerinin sanatçılarının iş alanı kısıtlıyor diye. Sanatçıların yanı sıra teknik emekçilerin gecesi yok, gündüzü yok. Ama emekçiler kendi haklarını örgütlü bir şekilde savunacaklar ki, işverenlere kendi güçlerini kabul ettirecekler. Bunun için bazı eylemler olmuştu ama bizde bu işler çok uzun soluklu olmuyor. Bunu örgütlenme biçimlerinin yetersizliğine bağlıyorum. Sanatçılar ve set emekçileri olmazsa diziler de olmaz. O yüzden kendi güçlerini işverenlere kabul ettirsinler, hakları için mücadele etsinler.” (dha)