‘Rengîna Mezopotamya’ Kültürleri Buluşturdu

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Adana MKM-DER yaklaşık 2 yıl önce başlattığı ‘Rengîna Mezopotamya’ projesi 60-70 kişilik bir çalışma ekibinden oluşuyor. Müzik, tiyatro, denbêj, dans çalışmalarını yürüten grup, sahne aldığı yerlerde ise özel konseptle sahneye çıkıyor. Şu ana kadar bir kez Diyarbakır, iki kez Adana olmak üzere sadece 3 kez sahne aldı. Rengîna Mezopotamya, kolektif üretim esprisiyle yola çıkarak aynı zamanda bireycileşen topluma ve sanatçıya eleştirilerini sunuyor. Şu ana kadar 3 kez sahne alana Rengîna Mezopotamya ilk etapta sadece Kürtçe söylerken, birçok dilde ezgiler seslendiriyor. Topluluk, Mezopotamya’nın sanat dokusunu işleyerek, Arap, Kürt, Ermeni, Süryani kültürlerini bir arada buluşturuyor.

BİRLEŞTİRİCİ SANAT

Rengîna Mezopotamya Sanat Koordinatörü Erkan Eryiğit, toplumun her geçen gün biraz daha bireycileştiğini söyleyerek, MKM olarak bunu biraz sorgulanması gerektiğini düşündüklerini vurguladı. Sanatla yaptıklarının aslında topluma bir eleştiri olduğunu altını çizen Eryiğit, bireycileşmenin aslında sanatçılar arasında geliştiğine dikkat çekti. Kapitalizmin insana ‘star anlayışlı, milyonların peşinden gittiği bir sanatı’ sunduğunu fakat sonunda hiçbir şeye dönüşmeyen sanatın olduğunu dile getiren Eryiğit, ‘Biz buna dönük kendi içimizde eleştiriler yaptık. Bunu biraz çözümlemekte gerekiyordu. O yüzden de insanlar arasında birleştirici kaynaştırıcı ne olabilir? Tartışmasına girdik. Önce sanatçılar arasında bir kaynaşmanın olması ve sanat disiplinini birleştirebiliriz diye düşündük’ dedi.

ALTERNATİF SANAT

Projenin başlangıcında sadece Kürtçe söylediklerini ifade edene Rengîna Mezopotamya Sanat Koordinatörlerinden Harun Ataman, ilk çalışmalarında toplum psikolojisini ele aldıklarını ve sadece Kürtçe söylediklerini vurguladı. Daha sonraki çalışmalarında Kürtçe dışında dillerde şarkılar söylediklerini ve farklı kültürlerle sahne aldıklarına işaret eden Ataman, çalışmalarını her geçen gün genişlettiklerini evrensel renkleri buluşturmayı hedeflediklerini belirtti.

Ezilmiş ve yok sayılmış halkların kültürlerini ve özellikle Ortadoğu’da yaşayan halkın kültürlerini ve evrensel renkleri bir arada buluşturmayı amaçladıklarını sözlerine ekleyen Ataman, projenin ekonomik amaçlarla ortaya çıkmadığına dikkat çekti.

Sanat yapmak isteyen birinin önce kendi kültürünü koruması gerektiğini dile getiren Ataman, sanatçının bu temelden sanat yapabileceğini işaret ediyor.

Safiye ALAĞAŞ

GUNDEMONLINE


Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.